Güney Kore’de 44 yıl aradan sonra sıkıyönetim ilan edilmesi, yalnızca bu ülkenin siyasi tarihine değil, dünya siyasetine de derin bir etki yarattı. 3 Aralık 2024 günü Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, muhalefeti “devlet karşıtı faaliyetler” içinde olmakla suçlayarak sıkıyönetim ilan etti. Bu kararın ardından ülkede neler yaşandığına, alınan kararların nasıl uygulandığına ve sonuçlarının ne olduğuna yakından bakalım.
Sıkıyönetimin İlanı ve Gerekçeleri
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, yerel saatle 23.00’te yaptığı açıklamada, ülkenin en büyük muhalefet partisi olan Demokrat Parti’yi Kuzey Kore yanlısı olmak ve ülkeye ihanetle suçladı. Yoon, “Devlet karşıtı güçleri ezmek ve ülkeyi istikrara kavuşturmak için” sıkıyönetimin şart olduğunu belirtti. Bu karar, sadece siyasi faaliyetleri değil, basın özgürlüğünü de hedef aldı.
Sıkıyönetimle birlikte medya organlarının büyük bir kısmı devlet kontrolü altına alındı. Gazeteler, televizyon kanalları ve sosyal medya sıkı denetime tabi tutuldu. Yoon’un açıklamasının hemen ardından, Savunma Bakanlığı emri ile askerler meclise gönderildi; Ulusal Meclis binası askerler ve polis tarafından ablukaya alındı. Askeri helikopterlerin meclisin çatısına inmesi, olayın ciddiyetini daha da artırdı.
Muhalefetin Tepkisi: Deepfake İddiaları ve Direniş
Demokrat Parti lideri Lee Jae-myung, sıkıyönetim ilanını ilk duyduğunda bunun yapay zeka teknolojisiyle oluşturulmuş sahte bir görüntü (deepfake) olduğunu düşündüğünü açıkladı. “Eşime bunun gerçek olamayacağını söyledim,” diyerek şaşkınlığını dile getiren Lee, kararın ardından hızla parlamentoya gitti. Ancak parlamentonun abluka altında olduğunu ve milletvekillerinin binaya girişine izin verilmediğini gördü. (Güney Kore muhalefet lideri: Sıkıyönetim ilanı “deepfake”, Milliyet, 5 Aralık 2024)
Lee Jae-myung, binaya girmek için çitlerin üzerinden tırmanarak içeriye girmeyi başardı. Bu anlar canlı yayınlanarak milyonlarca kişi tarafından izlendi ve halkın dikkatini olaylara çekti. Lee, halka sıkıyönetimi protesto etmeleri için çağrıda bulundu ve binlerce kişi meclis binası önünde toplandı. (Lee jumps fence to enter National Assembly, CNA Youtube Kanalı, 4 Aralık 2024)
Halkın ve Sendikaların Tepkisi
Protestolar kısa sürede ülke geneline yayıldı. Parlamento önündeki kalabalıkla güvenlik güçleri arasında arbede yaşandı. Bazı vatandaşlar meclis binasına girmeye çalışırken yaralandı. Demokrat Parti’nin çağrısıyla toplanan halk, sıkıyönetim kararının iptalini talep etti. Ülkenin en büyük işçi sendikası ise genel grev tehdidinde bulundu: “Devlet Başkanı istifa edene kadar greve devam edeceğiz.”
Demokrat Parti Genel Başkanı Lee Jae-myung, halka çağrıda bulunarak sıkıyönetim kararını protesto etmek amacıyla meclis önünde toplanmaları yönünde bir davette bulundu. Bu çağrıya uyan binlerce kişi, kısa sürede meclis önüne akın etti. Sıkıyönetim kararı, parlamentonun dışında yoğun gösterilere neden oldu. Göstericilerden bazıları, askerler ve polisler tarafından çevrelenmiş olan meclis binasına girebilmek için camlardan tırmanmaya, duvarlardan aşmaya çalıştı; bazıları ise güvenlik güçleriyle arbede yaşadı. Bu sırada, protestocuların üzerine silah doğrultanlar oldu, hafif şekilde yaralananlar görüldü. Meclis görevlileri, yangın söndürme cihazlarını savunma amacıyla kullanarak binayı korumaya çalıştı ve milletvekillerinin meclis binasına girmesini sağladı.
Sıkıyönetimin Kaldırılması İçin Meclisin Kararı
Devlet Başkanı Yoon’un kendi partisi olan Halkın Gücü Partisi’nin lideri Han Dong-hoon, sıkıyönetim kararına karşı çıkarak, “Bu kararı halkla birlikte engelleyeceğiz,” dedi. (Yoon’un partisi de itiraz etti: Sıkıyönetim kararını halkla birlikte engelleyeceğiz, Oksijen, 3 Aralık 2024)
Bu açıklama, iktidar partisi içinde de bölünmelerin olduğunu gözler önüne serdi. Muhalefet ve iktidar milletvekilleri, acil bir oturum düzenleyerek sıkıyönetim kararını oyladı. 300 sandalyeli mecliste 190 milletvekilinin “iptal” oyu vermesiyle sıkıyönetim hükümsüz hale getirildi. Kararın iptali için yalnızca 150 oy yeterliydi, ancak iktidar partisinden de birçok milletvekili karara karşı oy kullandı.
Devlet Başkanı Yoon’un Geri Adımı
Meclisin sıkıyönetimi iptal etmesi üzerine askerler kışlalarına geri döndü. Devlet Başkanı Yoon, sabaha karşı bakanlar kurulunu toplayarak sıkıyönetimin sona erdirildiğini duyurdu. Ancak bu geri adım, onun üzerindeki siyasi baskıyı azaltmadı. Muhalefetteki Kore’yi Yeniden İnşa Partisi ve 59 aktivist, Yoon hakkında vatana ihanet suçlamasıyla şikayette bulundu. Bu gelişmeler, Yoon’un istifasını isteyen seslerin daha da artmasına neden oldu. (Güney Kore Devlet Başkanı’na vatana ihanet soruşturması, Halk TV, 5 Aralık 2024)
Azil Süreci ve Yargı Aşaması
Sıkıyönetimin kaldırılmasının ardından istifa eden eski Savunma Bakanı Kim Yong-hyun, sıkıyönetim komutanı olarak ilan edilen Genelkurmay Başkanı General Park An-su ve İçişleri Bakanı Lee Sang-min, sıkıyönetimin ilan edilmesi ve kaldırılması süreçlerindeki rolleri nedeniyle “vatana ihanet ve ilgili diğer suçlamalarla” suçlandı. Bu kapsamda savcılık, hakkında devam eden soruşturma nedeniyle eski Savunma Bakanı Kim’e yurt dışı çıkış yasağı getirdi.
Sıkıyönetimin ilan edilmesini Devlet Başkanı Yoon’a öneren Kim, geçtiğimiz gün, “Sıkıyönetime ilişkin görevlerini yerine getiren askerler, tüm talimatları benden aldı.” diyerek tüm sorumluluğu üstlenmiş ve istifasını sunmuştu. Devlet Başkanı Yoon ise Kim’in istifasını bu sabah kabul etti.
Yoon’un görevden alınması için 7 Aralık’ta mecliste bir oylama yapılacak. Yoon’un azledilmesi için 300 sandalyeli parlamentoda üçte iki çoğunluk gerekiyor, yani en az 201 milletvekilinin “evet” demesi şart. Eğer bu çoğunluk sağlanırsa, karar Anayasa Mahkemesi’ne gidecek. Mahkeme üyelerinin altısının onayıyla Yoon görevinden alınacak ve yargılanacak. (Güney Kore Devlet Başkanı Yoon’un azli parlamentoda oylanacak, Habertürk, 5 Aralık 2024)
Perde Arkası: Sıkıyönetim Kararının Gerçek Nedenleri
Devlet Başkanı Yoon’un sıkıyönetim ilan etmesindeki gerekçeler tartışmalı. Resmi açıklamalarda, Demokrat Parti’nin devleti çalıştırmadığı ve Kuzey Kore ile iş birliği yaptığı iddiaları öne sürüldü. Ancak asıl nedenin, Yoon’un ve karısını karıştığı yolsuzluk iddiaları ve kamuoyunda % 19’a kadar azalan desteği olduğu düşünülüyor. Özellikle Yoon’un eşiyle ilgili yolsuzluk suçlamaları, muhalefetin baskısını artırdı. Bu durum, Yoon’un sıkıyönetim ilan ederek dikkatleri başka yöne çekmek istemesi şeklinde yorumlandı.
Sonuç ve Gelecek Beklentileri
Sıkıyönetimin hızla kaldırılması ve meclisin bu karar üzerindeki etkisi, Güney Kore demokrasisinin gücünü gösterdi. Ancak bu olaylar, ülkede ciddi bir siyasi krize işaret ediyor. Devlet Başkanı Yoon’un geleceği, 7 Aralık’taki azil oylaması ve ardından Anayasa Mahkemesi’nin kararına bağlı. Güney Kore gibi Asya’da demokrasiyle yönetilen bir ülkenin bu süreçten nasıl çıkacağı, hem ülke içinde hem de uluslararası alanda büyük bir ilgiyle takip ediliyor.
Türkiye’de yaşayan Güney Koreli Chabby durumu kendi sosyal medya hesabında özetlemiş:
© 2024, Bedri Yılmaz.
BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International
Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!