Türkiye’de Demokrasi: Tarih, Gelecek ve Krizler – Galip Dalay, Lisa Toremark

Daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmacı olarak katıldığı (Erdoğan, Chatham House’da katılımcılara hitap etti, Anadolu Ajansı, 14 Mayıs 2018) Chatham House’un internet sitesinde yayınlanan ve Galip Dalay ve Lisa Toremark tarafından kaleme alınan 23 Mayıs 2024 tarihli Democracy in Turkey başlıklı makalenin özetini aşağıda bulabilirsiniz.

Bu makalenin uluslararası toplumun Türkiye ve Türkiye Demokrasisine olan bakış açısını göstermek açısından önemli bir makale olduğunu düşünüyorum. Örneğin bu makalede Türkiye demokrasisinin birçok kusura sahip olduğu, demokrasinin zayıf olduğu, belirtiliyor. Bunların yanı sıra denetim ve denge mekanizmalarının zalıf olduğu, sivil toplum örgütlerinin güçsüz bırakıldığı, hukukun üstünlüğünün uygulanmadığı, yargının siyasi amaçlara alet edildiği yönünde tespitler yer almaktadır.


Türkiye’de Demokrasi: Tarih, Gelecek ve Krizler

Türkiye Bir Demokrasi mi?

Türkiye, 1950’lerde çok partili sistemin kurulmasıyla demokrasiye geçiş yapmıştır. Seçimler, Türkiye demokrasisinin önemli bir parçasıdır ve bu seçimler genellikle güvenilir ve rekabetçidir. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde, sonuçlar açıklanana kadar belirsizdi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeniden seçilmesine rağmen, galip gelmek için ikinci tur oylama gerekmektedir. Bu seçimde, muhalefetin kazanması bekleniyordu.

Ulusal düzeyde, iktidar Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) tarafından elinde tutulurken, yerel düzeyde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) büyük bir üstünlük sağlamıştır. Mart 2024 yerel seçimlerinde muhalefet büyük bir zafer kazanmış ve neredeyse tüm büyük şehirlerde kontrolü elde etmiştir. Ankara’da muhalefet adayı yaklaşık %30, İstanbul’da ise %11.5 farkla kazanmıştır.

Türkiye’nin siyasi partileri genellikle güçlü politik kimliklere dayanır. Türk siyasetinde iki ana bölünme vardır: biri muhafazakar-laik ayrımıdır; burada iktidar partisi muhafazakar (İslami ve merkez sağ) kesimleri temsil ederken, muhalefet genellikle laik kesimleri temsil eder. Diğeri ise ulusal kimlik ayrımıdır; Türk milliyetçi partileri bir tarafta, Kürt hareketinin partileri diğer taraftadır. Türkiye’nin siyasi partileri güçlü toplumsal tabanlara sahiptir, bu da toplumun demokrasisine direnç kazandırır.

Ancak Türkiye’nin demokrasisi birçok kusura sahiptir. Zayıf denetim ve denge mekanizmaları, zayıf sivil toplum, taraflı medya, önyargılı ve parçalanmış kurumlar, zayıf hukukun üstünlüğü ve yargı sisteminin siyasi amaçlarla kullanılması gibi sorunlar mevcuttur. Ayrıca, ifade özgürlüğü ve siyasi haklar konularında ciddi endişeler bulunmaktadır. Son olarak, aşırı merkeziyetçi idari sistem yerel yönetimi kısıtlamaktadır.

Türkiye Hangi Tür Bir Demokrasiye Sahip?

Türkiye, kusurlu bir demokrasidir. Politik sistem, yakın zamana kadar başbakanın yürütme yetkisini elinde tuttuğu parlamenter bir demokrasiydi. Ayrıca, devlet üniversiteleri, yüksek mahkemeler ve önemli devlet kurumlarına atama yapma yetkisi bulunan bir Cumhurbaşkanı da vardı. Bu sistem 1960’lardan 2017 referandumuna kadar devam etti, referandum sonrasında yürütme başkanlığı sistemine geçildi ve başbakanlık makamı kaldırıldı.

Şu anda Türkiye’de yürütme başkanlığı sistemi bulunmaktadır. Normalde yürütme gücü (Cumhurbaşkanı), yasama (parlamento) ve yargı arasında denetim ve denge beklenir. Ancak Türkiye’de bu mekanizmalar büyük ölçüde eksiktir. Parlamento oldukça zayıftır, özellikle Cumhurbaşkanı aynı zamanda parlamento çoğunluğuna sahipse. Ayrıca, kamuoyunun yargıya olan güveni son derece düşüktür. Kamuoyu, yargının ödünç alınmış ve taraflı olduğuna ve büyük siyasi meselelerde siyasi motivasyon taşıdığına inanmaktadır.

Türkiye’de Demokrasinin Tarihi

Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra, 1923’te Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. 1950’lere kadar Türkiye tek partili bir sistemle yönetilmiş ve CHP tarafından idare edilmiştir. Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’tür.

1950’de Türkiye, gerçek çok partili seçimlere geçmiştir ve bu seçimleri Demokrat Parti kazanmıştır. Demokrat Parti, CHP içindeki eleştirmenler tarafından kurulmuş ve muhafazakar ve merkez sağ kesimleri temsil etmiştir. 1950’lerden itibaren Türkiye, genellikle merkez sağ ve muhafazakar partiler tarafından yönetilmiştir.

Askeri müdahaleler, Türkiye’nin demokrasi ve demokratikleşme tartışmalarında merkezi bir konu olmuştur. İlk darbe 1960’ta gerçekleşmiş, Adnan Menderes idam edilmiş ve birçok Demokrat Parti üyesi hapsedilmiştir. 1971, 1980 ve 1997’de tekrar darbeler yaşanmış, 2016’da başarısız bir darbe girişimi olmuştur. Askeri müdahaleler, Türkiye’de Erdoğan’ın hükümete gelmesinden sonra 2002’de sona ermiştir.

Askeri müdahaleler, kimlik, siyaset, güvenlik, jeopolitik ve dış politika gibi büyük meseleleri şekillendirmiştir. Askeri kural, Kürt sorunu ve muhafazakar İslami kesimlerin hakları gibi önemli meselelerde ilerlemeyi engellemiştir.

Erdoğan iktidara geldiğinde, askeri etkilerden kurtulma yolunda geniş bir konsensüs oluşmuş ve bu amaçla çeşitli koalisyonlar kurulmuştur. Ancak Erdoğan’ın iktidarı konsolide ettikçe, geniş tabanlı koalisyonlara ve reformlara olan teşvikler azalmıştır.

2013-2014’teki Gezi Parkı protestoları, hükümetin sert müdahalesi, Gülenciler ile iktidar arasındaki güç mücadelesi, PKK’nın şehir savaşları ve 2016 darbe girişimi gibi iç ve uluslararası faktörler, demokratik açılımları tersine çevirmiş ve güvenlik endişeleri ön plana çıkmıştır.

Türkiye’de Demokrasinin Zayıflama Nedenleri

Türkiye’deki demokrasi krizi dört ana faktörle açıklanabilir:

  1. Aşırı Merkeziyetçi Devlet: Türkiye’deki güçlü ve merkezi devlet, siyasi rakiplere karşı kullanılabilir ve toplumun çeşitli kimlikleri etrafında şekillendirilmeye çalışılmaktadır. Bu, çok çeşitli bir toplumu olan Türkiye’de ciddi sorunlara yol açmaktadır.
  2. Siyasi Kültür: Türkiye’deki sivil toplum, devlet kadar zayıftır. Kamu alanı ve siyasi ekonomi yapısı devlet tarafından domine edilmektedir. Siyasi parti yasaları da bu durumu pekiştirmektedir, çünkü mevcut parti yapıları ve yasaları güçleri parti liderlerinin elinde toplamakta ve hesap verebilirlik eksikliği yaratmaktadır.
  3. Güçlü Adam Politikası: Tarih boyunca Türkiye’de güçlü adam politikaları, demokratikleşmenin önündeki engellerden biri olmuştur. Adnan Menderes, Turgut Özal ve günümüzde Erdoğan gibi güçlü liderler, büyük reform paketleri gerçekleştirebilmiştir. Ancak bu tür politikalar kurumsallaşmayı engellemekte ve liderin tek merkez haline gelmesine neden olmaktadır.
  4. Uluslararası Bağlam: Türkiye’nin demokratikleşme süreci, Batı ve Avrupa ile olan bağlarıyla yakından ilişkilidir. Avrupa’ya üyelik süreci uzun süre demokratikleşme için referans noktası olarak görülmüştür. Ancak, Türkiye’nin iç politikada otoriterleşmesi nedeniyle bu süreç zayıflamıştır. Ayrıca, bölgesel savaşlar ve uluslararası güvenlik endişeleri de Türkiye’deki demokratik reformları olumsuz etkilemiştir.

Türkiye’de Demokrasinin Geleceği

Türkiye’nin demokrasi geleceğinde hem olumlu hem de olumsuz eğilimler bulunmaktadır. Olumlu faktörlerden biri, seçim demokrasisinin halk arasında hala önemli olmasıdır ve demokratik sistem için toplumsal temel oldukça güçlüdür. Seçim katılımı genellikle %80’in üzerindedir.

Olumlu bir diğer faktör ise, Türkiye’nin uzun vadeli otoriterliğe uygun bir siyasi ekonomi yapısına sahip olmamasıdır. Uluslararası ticaret ve sosyal sermayeye bağımlılığı, uzun süreli otoriterliğin olumsuz etkilerini artırır.

Ancak, olumsuz eğilimler de mevcuttur. Uluslararası bağlam, güvenlik ve jeopolitik odaklı bir iklim yaratmaktadır. Ayrıca, zayıf denetim ve denge mekanizmaları ile zayıf sivil toplum, Türkiye’nin demokratik yapısını zayıflatmaktadır.

© 2024, Bedri Yılmaz.

BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International

Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!

Leave a reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to site top



© 2024, Bedri Yılmaz.

BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International

Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!