Anne Applebaum’ın 2024 yılında yayınlanan Autocracy, Inc.: The Dictators Who Want to Run the World (Otokrasi AŞ: Dünyayı Yönetmek İsteyen Diktatörler) adlı eserinde, 21. yüzyıl otokrasisinin geleneksel diktatörlük imajının ötesine geçerek, modern dünyanın çok katmanlı, uluslararası ve finansal ağlar üzerine kurulu yeni bir otokratik modelini nasıl ortaya koyduğunu kapsamlı bir biçimde analiz ettiği görülür. Kitap, otokrasinin artık tek bir kötü adamın ya da merkezi bir rejimin eseri olmadığını, aksine, “Autocracy, Inc.” adı verilen, farklı ülkelerdeki otokratik liderlerin, devlet kontrolündeki şirketlerin, medya ve teknoloji araçlarının, uluslararası finansal çıkarların ve yolsuzluk ağlarının oluşturduğu, karmaşık bir işbirliği ağına dayandığını öne sürmektedir.

Anne Applebaum
Modern Otokrasinin Dönüşümü
Geleneksel diktatörlük kavramı; ordunun, polisin ve baskıcı bir rejimin merkezinde yer alan bir “kötü adam” imajıyla sınırlıyken, Applebaum, günümüzde otokrasinin çok daha sofistike, uluslararası ilişkiler ve ekonomik çıkarlar üzerine kurulu bir sistem olduğunu belirtir. Bu yeni modelde, otokratlar yalnızca kendi ülkelerinin iç işlerini yönetmekle kalmayıp, küresel ölçekte işbirlikleri ve çıkar alışverişleriyle güçlerini pekiştirirler. Devlet kontrolündeki şirketler, medya organları, güvenlik teşkilatları ve teknoloji uzmanları; hepsi, otokratik liderlerin iktidarını sürdürmelerinde vazgeçilmez araçlar haline gelmiştir.

Bölüm I – Bağlayan Açgözlülük
İlk bölümde Applebaum, otokratik rejimlerin temelinde yatan ekonomik ve çıkar ilişkilerine dikkat çeker. Tarihsel örnekler üzerinden, otokratların gücü pekiştirmek için nasıl uzun vadeli ticari sözleşmeler, devlet destekli yatırımlar ve uluslararası işbirliklerine dayalı ilişkiler kurduklarını anlatır. Örneğin, Sovyet döneminde başlayan ve batı ülkeleriyle yapılan ekonomik anlaşmaların, ilerleyen yıllarda nasıl bir bağımlılık ilişkisine dönüşüp otokratik sistemlerin finansmanında önemli rol oynadığına değinir. Bu bağlamda, “açgözlülük” kavramı, sadece kişisel zenginleşme arzusunu değil, aynı zamanda bu zenginliğin otokratik iktidarın sürekliliğinde oynadığı merkezi rolü ifade eder.
Bölüm II – Kleptokrasinin Metastazı
İkinci bölümde, “kleptokrasi” kavramı derinlemesine incelenir. Otokratik liderler, devlet kaynaklarını ve ulusal servetleri, yolsuzluk, para aklama ve karmaşık finansal şemalar aracılığıyla kişisel zenginlik için kullanırlar. Applebaum, bu sürecin yalnızca iç dinamiklerle sınırlı kalmayıp, uluslararası finansal sistem ve yabancı iş dünyasıyla da işbirliği içinde nasıl yayıldığını gözler önüne serer. Putin’in Rusya’sı ya da Venezuela’daki örnekler, otokratik rejimlerin uluslararası finansal kurumlar ve iş dünyasıyla kurdukları karmaşık ilişkiler çerçevesinde, güçlerini nasıl pekiştirdiğini göstermektedir. Böylece, kleptokrasi yalnızca yolsuzluk örneği değil, aynı zamanda otokratik sistemlerin küresel ölçekte yayılmasını sağlayan bir araç olarak değerlendirilir.
Bölüm III – Anlatıyı Kontrol Etmek
Üçüncü bölümde, otokratik rejimlerin iktidarlarını sürdürmede medya, propaganda ve dezenformasyonun rolü ele alınır. Modern teknolojinin ve internetin yaygınlaşması, otokratların toplumsal hafızayı ve kamuoyunu manipüle edebilmek için kullanabileceği yeni araçlar sunar. Medya organları, troll fabrikaları, sosyal medya botları ve çevrimiçi propaganda ağları, hem ulusal hem de uluslararası arenada otokratik söylemin güçlendirilmesi, muhalefetin bastırılması ve demokratik değerlerin gölgelenmesi amacıyla sistematik olarak kullanılır. Böylece, otokratlar eleştirileri ve demokratik talepleri “yabancı müdahale” veya “batılı çirkinlik” olarak çarpıtarak, kendi anlatılarını pekiştirir.
Bölüm IV – İşletim Sistemini Değiştirmek
Dördüncü bölüm, otokratik rejimlerin mevcut demokratik kurumları nasıl altüst ettiğini ve kendi sistemlerini nasıl inşa ettiklerini tartışır. Hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı, özgür basın ve sivil toplum gibi demokratik unsurlar, sistematik olarak zayıflatılır veya yüzeyselleştirilir. Otokratlar, demokratik kurumları bir süs, bir dekorasyon olarak kullanırken, gerçekte iktidarın kaynağı olan merkezdeki yolsuzluk ve çıkar ilişkilerini güçlendirirler. Böylece, otokratik sistemin “işletim sistemi” tamamen, halkın gerçek katılımı ve hesap verebilirlik ilkesinden uzaklaşır.
Bölüm V – Demokratları Karalama
Beşinci bölümde, otokratik rejimlerin, demokratik sistemlere yönelik uyguladığı saldırılar ve dezenformasyon stratejileri ele alınır. Demokratların imajını, meşruiyetini ve etkisini zedeleyecek şekilde, uluslararası arenada ve iç politikada çeşitli kampanyalar düzenlenir. Otokratik liderler, demokratik kurumların eleştirmenlerini “yabancı ajanlar” ya da “anti-millet” olarak tanımlayarak, iç muhalefeti ve demokratik hareketleri itibarsızlaştırmaya çalışır. Bu durum, demokratik sistemlerin zayıflaması ve uluslararası işbirliklerinin zarar görmesiyle sonuçlanmaktadır.
Genel Değerlendirme ve Çıkarımlar
Applebaum, kitabında modern otokrasinin yükselişini; ekonomik çıkarlar, finansal yolsuzluk, medya kontrolü ve uluslararası işbirliklerinin oluşturduğu çok boyutlu bir ağ olarak tanımlar. Geleneksel diktatörlük imajının ötesinde, bu yeni model; devlet, özel sektör ve uluslararası finans dünyası arasındaki ilişkilerin bir ürünü olarak ortaya çıkmakta ve bu sayede otokratik liderler, hem kendi ülkelerinde hem de küresel arenada etkili olmaktadır. Yazar, bu durumun, demokratik ülkelerin sadece kendi iç dinamiklerini değil, uluslararası sistemdeki çıkar dengelerini de yeniden gözden geçirmesi gerekliliğine işaret eder. Demokratik ülkelerin, şeffaflık, hesap verebilirlik ve hukuk devleti ilkelerini koruyarak, otokratik ağların yayılmasına karşı daha koordineli ve stratejik politikalar geliştirmeleri gerektiğini savunur.
Sonuç olarak, Autocracy, Inc. eseri; modern otokratik rejimlerin yükselişini, bu rejimlerin nasıl işlediğini ve küresel düzeyde demokratik değerlere yönelik oluşturduğu tehditleri kapsamlı bir biçimde analiz eden, tarihsel örneklerle desteklenen ve çağdaş siyaset dinamiklerine ışık tutan önemli bir kaynaktır. Kitap, okuyucuya yalnızca mevcut durumun eleştirisini yapmakla kalmayıp, aynı zamanda gelecekte demokratik dünyanın bu otokratik ağlara karşı nasıl birleşebileceği ve direnç gösterebileceği konusunda da derinlemesine düşünme imkanı sunar.
© 2025, Bedri Yılmaz.
BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International