Ülkenin seliyle, yangınıyla, tufanıyla, terörüyle falan ben niye mücadele ediyorum abi? Bu işin birimleri var. Ali Atay
Abi bence göz önünde olan insanların manipüle edildiğini düşünüyorum ben. Toplum manipüle ediyor insanları, mecbur bırakıyor. Özellikle sosyal medyayla beraber. Ve oyuncular da, müzisyenler de, bu işin içinde olan insanlar da bu manipülasyona kapılıyorlar. Bir şey söylemem lazım, bir şey söylemem lazım. Panikle bir şeyler söylemeye çalışıp hata yapıyorlar.
Söyleme baba, düşündüğün varsa söyle, yoksa söyleme. Mecburiyetten söyleme. Abi ben bunu ne zaman fark ettim bilmiyorum. Çünkü abi söylemek zorunda olmak faşizmdir ya yani. Bırak ya, ben bilmiyorum, fikrim yok de. Yani Narini duymadım de. Bak bu bir şey, bu problem değil. Ya bu ülkede yaşamıyor musun? Yaşıyorsun. Ama duymamış olabilirsin, mecbur değilsin. Çünkü ben bu ülkenin seliyle, yangınıyla, tufanıyla, terörüyle falan ben niye mücadele ediyorum abi? Bu işin birimleri var. Biz şunu yaptık. Karımın karnı burnunda, biz arabayı hazırlıyoruz. Gece saat üç buçuk, dört. Hastaneye. Biz Maraş’a gideceğiz, hastane değil ha Maraş’a. Biz arabayla Maraş’a gideceğiz, yardıma. Ha şey, deprem zamanında karım telefonda, şeye ulaşabilir miyim? Vinç lazım da falan. Dedim bir dakika dur ya. Ulan benim karım doğuruyor. Benim karım doğururken, benim Maraş’ta ne işim var? Tamam deprem oldu. Bu acıyı yaşadığımız için oradayız zaten. Bunu biz niye yapıyoruz dedim ya? Neden yani? Ben kalkacağım, bu on iki saat Maraş’a gideceğim. Karım evde hamile. Vinç arıyor. Öbür arkadaşlarını organize etmeye çalışıyor. Ben bir yandan mesaj atıyorum. Bir yandan telefon geliyor. Abi şimdi bir saniye organize ediyorum falan. Saat dört, sabah. Akıl alır gibi değil ya. Diğer çocuğum yukarıda uyuyor. Dedim ki ben burada hata yapıyoruz. Biz bu manipülasyona neden kapıldık ya? Neden yani? Bizi bu hale niye getiriyorsunuz yani? Bunun birimleri var. Orman yangınında uçakların gitmesini organize edecek birimler var. Biz niye yardım istiyoruz? Biz niye koşturuyoruz? Elimizi kovalarla ormana falan. Neden yapıyoruz? Bir sistem çalışmayınca gerek kalıyor. Okey, sistem çalışmayınca gerek kalıyor. Ama şimdi bunu hep birlikte yapması gerekiyor toplumun. Mikrofonu senin ağzına sokuyor ama. E şimdi sen onunla ilgili yorum yapmadığın zaman linçleniyorsun. Yorum yaptığın zaman da linçleniyorsun. Şimdi ben bu kadar akıllı olmak zorunda değilim. Bu ülkede bu kadar akıllı olmak zorunda değil insanlar. Ben hayatımı yaşayacağım ya. Ya kısacık bir ömrümüz var. Çoluk çocuk yaptık.İşimizi yapacağız dedi ya. Tiyatro yapıyorum dedi. Sen bu adamla niye başka bir şey bekliyorsun ki? Yani bu cinayet, çocuk cinayetleriyle ilgili ne düşünüyorsun? Ölüyorum, kahroluyorum. Hepsinin Allah belasını versin demekten başka ne yapabilirim ki? Ne diyorsun? Ne yapabilirim abi? Ülkenin bir ucunda olan bir mevzuyla ilgili haberim bile olmayan bir şeyle ilgili. Ben ne yapabilirim? O mikrofonu ağzıma niye sokuyorsun? Bir sürü arkadaşımız titriye titriye bir şeyler söyledi falan. Böyle oluyorum. Allah’ım ya. Ya çık de ki bilmiyorum abi. Bilmek zorunda değilim. İlgilenmiyorum. İlgilenmiyor da olabilir. Bak bu da linçlenecek bir şey değil. İlgileniyorsa de ki tak tak tak. Bunların sorumlusu bu. Ben de oradayım. Benim karım şimdi Hatay’a gidiyor, UNFP ile.
© 2024, Bedri Yılmaz.
BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International
Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!