Evrim Teorisi Bilimsel Bir Teori Değildir Sadece Bir İnanç Sistemidir

Evrim teorisi öne sürüldüğü 1859 yılından bu yana üzerinde 164 yılın ardından üzerinden halen yoğun araştırmalar yapılan bir teoridir. Geçen bu 164 yıl sonrasında gerek teknolojide ve gerekse de bilimsel seviyedeki artışlara rağmen evrim teorisinin doğru olduğunu gösteren bir tane bile gelişme veya kanıt bulunamamıştır. Bu teoriyi aşağıda belirtilen bilimsel kriterlere göre değerlendirdiğimde bu teorinin neden sadece bir teori olarak kaldığını ve sadece bir inançtan öteye gidemeyeceğini anlıyorum:

  1. Gözlem ve Deneysel Kanıtlar: Evrim teorisi, fosil kayıtları, genetik analizler, biyocoğrafya ve diğer bilimsel kanıtlarla desteklenmelidir. Halbuki yeryüzünde bulunan 800 milyonun üzerindeki fosil buluntuları, organizmaların zaman içindeki değişimini göstermemiş tüm canlılığın evirmleşerek değil bir kerede bir anda var olduğunu göstermiş ve her bulunan fosil buluntusu ile göstermeye devam etmektedir. Gözlem ve Deneysel Kanıtlar evrim teorisinin bilimsel bir temelinin olmadığını sadece bir iddia olduğunu göstermektedir.
  2. Yüksek Derecede Tahmin Edici Güç: Evrim teorisi, türlerin ortak atalara dayalı olarak evrimleştiğini öngörür. Bu teori sayesinde paleontologlar ve biyologlar, yeni fosil keşifleri ve genetik verilerle gelecekte hangi türlerin bulunabileceği hakkında tahminlerde bulunmayı amaçlar. Halbuki gerçekte türler ortak atalara dayalı değildir. Türlerin ortak atalara dayalı olduğnu ispatlayan tek bir peleontolojik ve biyolojik kanıt yoktur.
  3. Genel Uygulanabilirlik: Evrim teorisi, farklı coğrafi bölgelerde ve farklı organizma gruplarında evrimsel süreçleri açıkmaya çalışır. Halbuki canlıların mevcut formlarının şekillenmesinde coğrafi faktörler etkili olmadığı / olamadığı bilimsel bir gerçektir.
  4. Tekrarlanabilirlik: Evrim teorisi, birçok farklı laboratuvar ve araştırmacı tarafından bağımsız olarak incelenmiş ve test edilmeye çalışılmıştır. Ama yıllardan beri yapılan deneyler giöstermektedir ki canlığılın yapı taşını oluşturan tek bir aminoasit bile ilkel atmosfer ortamında sentezlenmesi imkansızdır. Uri Miller deneyi bunu bize göstermektedir. Yapılan tüm deneyler evrim teorisinin sadece bilimsel dayanağı olmayan iddia olduğunu bize göstermektedir.
  5. Açıklama Gücü: Evrim teorisi, organizmaların ortak atalardan türediğini, türlerin adaptasyon yoluyla çevreleriyle uyum sağladığını ve karmaşık yapıların doğal seleksiyon sonucu geliştiğini açıklayama çalışır. Farklı türlerin benzer anatomik özellikleri ve genetik benzerlikleri gibi pek çok olguyu bununla açıklamaya çalışır. Halbuki canlıların ortak atalardan türedikleri bilimsel olarak doğru değildir. Ayrıca bu türlerin adapdasyon ile çevrelerine uyum sağlayarak seleksiyon yöntemi ile geliştikleri iddiası da yanlıştır. Herhangi bir adaptasyonun canlı genetiğine etkisi mümkün değildir. Yani sürekli zıplayan bir insanın oğlunun bacak kaslarının güçlü olacağı sadece bir yanılgıdır. Seleksiyon yeni kuşakların gen havuzuna yeni özellikleri aktaramaz. 164 yıldır bunu bize gösterebilen tek bir örnek bile yoktur.
  6. Yüksek Derecede Kabul Edilme: Evrim teorisi, geniş bir bilimsel topluluk tarafından kabul edilen bir görüş olması yani biyologlar, paleontologlar, genetikçiler ve diğer birçok bilim insanı tarafından desteklenmesi bu teorinin doğru olduğunu ispatı değildir. Bir zamanlar dünyanın dönmediği ve güneşin evrenin merkezi olduğu herkes tarafından kabul edilirdi. Ama herkes tarafından kabul gören bu bilginin doğru olmadığnı şu an bizler biliyoruz. Yani bir teorinini sanki bilimsel bir kanunmuş gibi kabul görmesi onu kabul eden bilim insanlarının sayısının ne kadar çok olsa bile evrim teorisinin bilimsel olduğunu ispatlamaz .
  7. Geçerli Teorilerle Uyum: Evrim teorisi, genetik, paleontoloji, biyocoğrafya gibi diğer bilimsel alanlarla uyumlu olduğu iddiası yanlıştır. Bu teoriler arasındaki uyum diye bir gerçek yoktur. BU bilim alanında, litaratürde, bilimsel yazılarda evrim kelimesinin kullanılması iddia edilen evrim teorisinin entegre bir yapıda olduğun ispatlamaz.

Sonuç olarak, evrim teorisi yukarıda belirtilen bilimsel kriterleri doğrultusunda tamamen yanlış ve hiçbir bilimsel geçerliliği olmayan 164 sene önce bilimsel uygulamaların ve teknolojininin hiç olmadığı, biyoloji ve diğer bilimsel alanlardaki temel bilgilerin bile bilinmediği bir dönemde ortaya atılmış tamamen hayali bir teoridir. Aradan geçen 164 sene zarfında meydana gelen tüm bilimsel gelişmeler hep evrim teorisinin doğru olmadığı yanlış bir değerlendirme olduğunu bizlere göstermekte ve ispatlamamaktadır. Sonuç itibari ile evrim teorisine inanlar ile öpülünce bir prense dönüşen kurbağaya inanan inanlar arasında bir fark yoktur.

© 2023, Bedri Yılmaz.

BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International

Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!

Leave a reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to site top



© 2023, Bedri Yılmaz.

BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International

Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!