Cunta

Cunta Nedir?

Tanımı, Dünya ve Türkiye Tarihinden Kapsamlı Örneklerle Askeri ve Sivil Cuntalar

1. Cunta Nedir?

Cunta, kökeni İspanyolca junta kelimesine dayanan bir kavram olup, sözlük anlamı itibariyle “kurul”, “meclis” veya “konsey” anlamına gelir. Siyasal bilimler literatüründe ise cunta, bir ülkenin yönetimini zorla, çoğunlukla askerî yöntemlerle ele geçiren küçük bir grubun oluşturduğu otoriter yönetim organı olarak tanımlanır.

Bu yönetim biçimleri, çoğu zaman anayasayı askıya alan, parlamentoyu fesheden, siyasi partileri yasaklayan ve temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan uygulamaları beraberinde getirir.

Bir cunta rejimi:

  • Hukukun üstünlüğünü askıya alabilir.
  • Parlamento ve demokratik kurumları feshedebilir.
  • Basın özgürlüğünü kısıtlayabilir.
  • Sıkıyönetim veya olağanüstü hâl ilan edebilir.
  • Muhalefeti bastırmak için yoğun sansür ve baskı uygulayabilir.

Genellikle geçici yönetim iddiasıyla başlasa da bazı cuntalar uzun yıllar boyunca iktidarda kalmıştır.

2. Cunta ile Darbe Arasındaki Fark

Darbe, bir yönetimi aniden ve zorla devirmek anlamına gelirken; cunta, darbenin sonucunda ortaya çıkan ve yönetimi eline geçiren organize gruba verilen isimdir. Her cunta bir darbe sonrası oluşur, ancak her darbe cunta yönetimiyle sonuçlanmayabilir.

  • Darbe, mevcut iktidarın ani ve zorla devrilmesidir.
  • Cunta, genellikle bir darbe sonucunda ortaya çıkan ve devleti yöneten otoriter yönetim grubudur.
  • Ancak her darbe sonrası cunta oluşmaz; bazen darbe sonrası kısa süreli geçiş hükümetleri olabilir.
  • Bazı yönetimler ise darbeyle değil, seçimle iş başına geldikten sonra sistematik biçimde cunta benzeri yönetimlere dönüşebilir. Bu durum sivil otoriterleşme olarak da tanımlanır.

3. Demokratik Seçimle İktidara Gelip Cuntaya Dönüşen Rejimler

3.1. Nazi Almanyası (1933 – 1945)

  • Adolf Hitler, 1933 yılında demokratik seçimlerle Almanya Başbakanı oldu.
  • Ancak kısa süre içinde Weimar Anayasası askıya alındı, Reichstag Yangını bahanesiyle temel haklar ortadan kaldırıldı.
  • 1934’te Hitler, hem başbakan hem de cumhurbaşkanı unvanını birleştirerek mutlak güç sahibi oldu.
  • Tek parti rejimi kurularak, bir nevi sivil cunta rejimi oluşturuldu.

3.2. Venezuela – Hugo Chávez ve Nicolás Maduro Dönemi

  • Chávez, 1999’da halk desteğiyle iktidara geldi. Başlangıçta demokratik reformlar yaptı.
  • Zamanla yargı bağımsızlığı ortadan kalktı, basına yoğun sansür uygulandı ve seçim sistemi değiştirildi.
  • Chávez’in ölümünden sonra yerine geçen Maduro, seçimle geldiği halde ülkeyi giderek cunta benzeri bir yapıyla yönetti.
  • 2017’de Maduro’ya bağlı Kurucu Meclis, seçilmiş Ulusal Meclis’in yetkilerini elinden aldı.

3.3. Mısır – Muhammed Mursi ve Sonrası (2012 – 2013)

  • Müslüman Kardeşler’in adayı Mursi, 2012’de seçimle iş başına geldi.
  • Ancak kısa sürede yargıyı, orduyu ve medyayı tek elde toplamaya çalışması toplumda gerilim yarattı.
  • Gösteriler sonrası General Sisi, 2013’te darbeyle yönetime el koydu ve cunta rejimi kuruldu.
  • Burada dikkat çekici nokta, demokratik iktidarın kendi içinden otoriter bir düzen doğurmasıdır.

3.4. Macaristan – Viktor Orbán (2010 – Günümüz)

  • Fidesz Partisi lideri Viktor Orbán, seçimle iktidara geldi.
  • Ardından anayasa değişiklikleriyle denge denetim mekanizmalarını zayıflattı.
  • Basın özgürlüğü kısıtlandı, muhalefet sindirildi ve “illiberal demokrasi” adı altında bir nevi sivil cunta yönetimi oluşturuldu.
  • Askeri darbe olmamasına rağmen, yönetsel işleyiş ve özgürlüklerin durumu itibariyle bir “seçimli otokrasi” haline dönüştü.

4. Dünya Tarihinden Klasik (Askerî) Cunta Örnekleri

4.1. Şili – Augusto Pinochet (1973 – 1990)

  • General Augusto Pinochet, 11 Eylül 1973’te Salvador Allende hükümetini devirdi.
  • Askeri cunta, Şili’yi 1990’a kadar yönetti.
  • Binlerce kişi gözaltına alındı, kayboldu veya infaz edildi.
  • Neoliberal ekonomi politikaları uygulandı, ABD destek verdi.

4.2. Arjantin – Jorge Videla (1976 – 1983)

  • Jorge Rafael Videla öncülüğündeki cunta yönetimi insan hakları ihlalleriyle tanındı.
  • “Kirli Savaş” (La Guerra Sucia) döneminde 30 binden fazla kişinin kaybolduğu iddia edilmektedir.
  • 1982’deki Falkland Savaşı cunta yönetiminin sonunu getirdi.

4.3. Yunanistan – Albaylar Cuntası (1967 – 1974)

  • 21 Nisan 1967’de bir grup albay (Georgios Papadopoulos önderliğinde) yönetime el koydu.
  • Parlamento kapatıldı, siyasi partiler yasaklandı.
  • 1974’te Kıbrıs krizi sonrası çöküş yaşandı ve demokrasiye dönüldü.

4.4. Myanmar – Ordu Rejimi (1962’den günümüze kesintili şekilde)

  • General Ne Win 1962’de darbeyle yönetime el koydu.
  • Myanmar ordusu uzun yıllar boyunca sivil siyasetçileri bastırdı.
  • 2021’de Aung San Suu Kyi hükümeti tekrar darbeyle devrildi.

5. Mısır (2013)

  • General Abdülfettah es-Sisi, seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi görevden aldı.
  • Bu süreçte askeri cunta benzeri bir yönetim oluşturuldu.
  • Seçimle gelen iktidarın askeri müdahaleyle devrilmesi uluslararası alanda tartışmalara yol açtı.

5. Türkiye Tarihinde Cunta Rejimleri ve Girişimleri

5.1. 27 Mayıs 1960 – Millî Birlik Komitesi (MBK)

27 Mayıs 1960 – Milli Birlik Komitesinin Bazı Üyeleri

  • Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki genç subaylar, Demokrat Parti iktidarına karşı darbe gerçekleştirdi.
  • Millî Birlik Komitesi (MBK) adlı bir cunta, Anayasa’yı askıya aldı ve Adnan Menderes dahil birçok siyasetçiyi yargıladı.
  • Yassıada Mahkemeleri sonucunda Menderes ve iki bakan idam edildi.

5.2. 12 Mart 1971 – Askerî Muhtıra

  • Resmi olarak bir muhtıra (bildiri) olsa da, bu süreçte askeri vesayet etkisini artırmış, sivil siyasetçiler zorla istifa ettirilmiştir.
  • Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları tarafından verilen muhtıra, dolaylı bir cunta etkisi yaratmıştır.

5.3. 12 Eylül 1980 – Kenan Evren ve Milli Güvenlik Konseyi Yönetimi

  • Kenan Evren liderliğindeki Genelkurmay Başkanlığı, tüm siyasi partileri feshetti.
  • Milli Güvenlik Konseyi (MGK) adıyla bir askeri cunta yönetimi kuruldu.
  • 650 bin kişi gözaltına alındı, 50 kişi idam edildi, işkenceler yaşandı.
  • 1982 Anayasası, bu dönemin ürünü olup halen bazı hükümleri tartışılmaktadır.

5.4. 28 Şubat 1997 – Postmodern Darbe

  • Askerin dolaylı müdahalesiyle Refah-Yol Hükümeti sona erdirildi.
  • MGK kararlarıyla irtica tehdidine karşı önlemler alındı.
  • Resmî bir cunta kurulmamış olsa da, askeri vesayet döneminin sürdüğü tartışmasızdır.

5.5. 15 Temmuz 2016 – Yurtta Sulh Konseyinin Darbe Girişimi

  • FETÖ/PDY yapılanmasına mensup askerî unsurların gerçekleştirdiği başarısız darbe teşebbüsüdür.
  • Cunta yapılanması kendisini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak tanımlamıştı.
  • Halkın ve emniyet güçlerinin direnişiyle başarısız oldu.
  • 20 Temmuz 2016’da OHAL ilan edildi ve siyasal sistemde ciddi dönüşümler başladı.

Bu örnekler Türkiye’nin doğrudan ya da dolaylı cunta yönetimlerinden geçtiği, askeri vesayetin belirleyici olduğu dönemleri kapsamaktadır.

6. Cuntaların Ortaya Çıkış Sebepleri

  • Siyasi istikrarsızlık
  • Siyasi çürüme
  • Devlette nepotizm
  • Ekonomik krizler ve halk ayaklanmaları
  • Toplumsal kutuplaşma
  • Ordu içinde ideolojik gruplaşmalar
  • Demokrasiye olan inancın zayıflaması
  • Askerin kendini “milli kurtarıcı” olarak görmesi
  • Yargı ve denetim mekanizmalarının zayıflığı
  • Dış müdahaleler (özellikle Soğuk Savaş döneminde)

    7. Sonuç

    Cunta, yalnızca askeri darbelerle ortaya çıkan bir yönetim biçimi değildir. Bazı yönetimler, demokratik yollardan başa gelmiş olsa da, zamanla otoriterleşerek, keyfi yasalarla halk iradesini yok sayarak ve hukukun üstünlüğünü askıya alarak fiili bir cunta rejimine dönüşebilir. Bu durum, seçilmiş otoriterlik ya da sivil diktatörlük olarak da adlandırılmaktadır.

    Bu nedenle bir yönetimin meşruiyeti sadece sandıkla değil; ifade özgürlüğü, kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü, şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi demokratik değerleri koruyup korumamasıyla da ölçülmelidir. Aksi takdirde seçimle gelenlerin de cunta rejimlerine dönüşmesi mümkündür.

    Kaynakça

    • Huntington, S. P. (1991). The Third Wave: Democratization in the Late 20th Century.
    • Diamond, L. (2019). Ill Winds: Saving Democracy from Russian Rage, Chinese Ambition, and American Complacency.
    • Linz, J. J., & Stepan, A. (1996). Problems of Democratic Transition and Consolidation.
    • Zürcher, E. J. (2004). Türkiye’nin Modernleşme Süreci.
    • Freedom House Raporları (2000–2023).
    • Uluslararası Kriz Grubu (International Crisis Group) analiz raporları.

    © 2025, Bedri Yılmaz.

    BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International

    Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!

    Leave a reply

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Back to site top