Osmanlı İmparatorluğu’nun Orta Çağ’dan itibaren Avrupa’da gerçekleştirdiği fetih, baskın ve kuşatma gibi saldırgan eylemleri, Osmanlı Türklerinin “barbar” olarak nitelendirilmesine yol açmıştır. Fethedilen topraklardan kadınların cariye olarak alınması, çocukların devşirme yöntemiyle Yeniçeri Ocağı’nda asker olarak yetiştirilmesi gibi uygulamalar, Avrupa toplumunda Osmanlılara karşı büyük bir nefretin doğmasına neden olmuştur. Bu durum, Avrupa’nın bazı bölgelerinde Osmanlı Türklerine yönelik sembolik ya da pratik yasaların çıkarılmasına kadar varmıştır. Örneğin, Lihtenştayn’ın Vaduz şehrinde yer alan eski bir kanuna göre, Osmanlı Türkleri’nin öldürülmesi hukuki olarak ceza gerektirmeyen bir durum olarak belirtilmiştir. Bu tür yasalar, Osmanlı İmparatorluğu’nun tehdit algısını artırdığı dönemlerin yasal ve kültürel bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Lihtenştayn’daki Osmanlı Türklerine Yönelik Yasa
Lihtenştayn’daki bu kanun, 17. yüzyılda Osmanlı korkusunun en yoğun yaşandığı dönemde çıkarılmıştır. Kanun, Osmanlı Türkleri’nin öldürülmesini cezasız bırakmayı öngörmekteydi. Ancak bu yasanın fiili olarak uygulanmadığı ve daha çok bir sembolik duruşun göstergesi olduğu bilinmektedir. Kanun, 1938 yılında Lihtenştayn hukuk sisteminin modernize edilmesi sırasında yürürlükten kaldırılmıştır. Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’da yarattığı tarihi etkinin küçük ülkelerde dahi kültürel ve hukuki izler bıraktığını göstermektedir.
Neden Böyle Bir Kanun Vardı?
- Osmanlı İmparatorluğu’nun 16. ve 17. yüzyılda Avrupa’daki ilerleyişi sırasında, birçok Batı Avrupa ülkesi, Osmanlı’ya karşı kültürel ve yasal savunma mekanizmaları oluşturmuştur.
- Lihtenştayn gibi küçük prensliklerde ise bu tür yasalar, politik ya da sembolik bir duruş olarak anlam kazanmıştır.
- Bu yasa doğrudan Türk milletine değil, Osmanlı ordularına karşı alınan bir önlem olarak algılanabilir.
Osmanlı’ya Karşı Geliştirilen Diğer Avrupa Yasaları ve Uygulamalar
Osmanlı İmparatorluğu’nun yayılma politikasına karşı Avrupa’nın birçok bölgesinde farklı hukuki, dini ve toplumsal önlemler alınmıştır. Bu yasaların bazıları sembolik nitelik taşırken bazıları doğrudan Osmanlı ordularına veya halkına karşı fiili müdahaleleri teşvik etmiştir. İşte Avrupa’nın diğer bölgelerinde Osmanlı Türklerine karşı çıkarılmış benzer yasalar ve uygulamalar:
1. Macaristan ve Balkanlar’daki Osmanlı Karşıtı Yasalar
Osmanlı İmparatorluğu’nun Macaristan ve Balkanlar’da genişlemesi sırasında, bazı yerel yönetimler Osmanlı’ya karşı savaşan askerlerini motive etmek ve halkı Osmanlı ordusuna destek vermekten caydırmak için çeşitli yasalar çıkarmıştır:
- “Türk kafası getirme ödülü”: Osmanlı ilerleyişine karşı özellikle Macaristan ve Hırvatistan sınır bölgelerinde, Osmanlı askerlerini öldürenlere ödül verilmesi yasalaştırılmıştır. Bu tür yasalar Osmanlı askerlerine yönelikti ve halkın katılımını sağlamak için kullanılmıştır.
- Türklerle iş birliği yasağı: Osmanlı’ya yardım eden ya da iş birliği yapan yerel halk için ölüm cezası öngörülmüştür. Bu uygulama, Balkanlar’da Osmanlı hakimiyetinden önceki dönemde sıkça görülmüştür.
2. İspanya (Reconquista ve Sonrası)
İspanya’da 1492 yılındaki Reconquista hareketi sırasında ve sonrasında, Müslümanlara ve Yahudilere yönelik çok katı yasalar çıkarılmıştır:
- Müslümanların zorla din değiştirmesi: 16. yüzyılda Osmanlı’nın Akdeniz’deki gücü artarken, İspanya’da Müslümanların (özellikle Moriskolar) din değiştirmesi zorunlu hale getirilmiş ve karşı çıkanlar ya öldürülmüş ya da sürgün edilmiştir.
- Türklere karşı denizcilik yasaları: İspanya sahillerinde, Türk korsanlarıyla iş birliği yapanların idam edilmesi kanunlaştırılmıştır. Bu, özellikle Osmanlı destekli korsan faaliyetlerini önlemek için alınmış bir önlemdi.
3. Avusturya ve Habsburg İmparatorluğu
Osmanlı İmparatorluğu ile en uzun süreli çatışmalar yaşayan Habsburg İmparatorluğu’nda da Osmanlı Türklerine yönelik çeşitli yasalar çıkarılmıştır:
- “Türk Alarmı” Sistemi: Avusturya sınırlarında Osmanlı saldırılarına karşı sürekli alarmda kalmayı gerektiren yasalar bulunuyordu. Osmanlı askerlerinin görüldüğü yerlerde herkesin derhal silahlanması zorunlu hale getirilmişti.
- Türklerden esir almanın teşvik edilmesi: Osmanlı askerlerini veya destekçilerini esir alıp teslim edenlere çeşitli ödüller verilmiştir. Bu yasa, 17. yüzyılda Türk tehdidini caydırma amacıyla yürürlükteydi.
4. Venedik Cumhuriyeti
Venedik, Osmanlılarla ticaret yapan bir devlet olmasına rağmen sık sık savaşmıştır. Venedik Cumhuriyeti’nde Osmanlı Türklerine karşı şu tür yasalar vardı:
- Türk kölelerin ticareti: Osmanlı savaş esirlerinin köleleştirilmesi ve bu kölelerin Akdeniz ticaretinde satılması yasal bir uygulamaydı.
- Türk limanlarına yardım yasağı: Venedik vatandaşlarının Osmanlı’ya silah veya malzeme göndermesi ölüm cezasıyla sonuçlanıyordu.
5. Polonya-Litvanya Birliği
Osmanlı İmparatorluğu ile savaşmaktan genellikle kaçınan Polonya-Litvanya Birliği’nde bile sembolik yasalar vardı:
- Türk sembollerinin yasaklanması: Osmanlı Türklerini öven veya Osmanlı bayrağını taşıyan kişiler cezalandırılıyordu.
- “Türk Haçı”: Türk tehdidine karşı kiliselerde yapılan özel dualar ve Osmanlı ilerleyişine karşı dini yasalar çıkarılmıştı.
6. İzlanda ve İskandinav Ülkeleri
İzlanda tarihindeki bu yanlış anlamanın kökeni, 1627 yılında gerçekleşen “Türk Baskınları”na (İzlandaca: Tyrkjaránið) dayanır. Bu baskınlar sırasında, Kuzey Afrika’daki Osmanlı himayesindeki Berberi korsanları, İzlanda’nın kıyı bölgelerine saldırmış ve birçok İzlandalıyı esir alarak köle pazarlarına götürmüştür. Bu olay, İzlanda’da büyük bir korku ve travma yaratmıştır. İzlanda’da “Türkler” olarak adlandırılan bu korsanlar, gerçekte Osmanlı kökenli olmasa da, Türk kelimesi dönemin Avrupa anlayışında genel olarak Müslümanlar için kullanılan bir terimdi.
İzlanda veya diğer İskandinav ülkelerinde Osmanlı Türklerine yönelik bir yasa bulunmamakla birlikte, Berberi korsanlarının Akdeniz dışında Kuzey Avrupa’ya düzenlediği baskınlar sırasında, Türk ve Müslüman köle tüccarlarına karşı halkı korumaya yönelik bazı yöresel uygulamalar olmuştur. Bu uygulamalar:
- Türk korsanlarının saldırdığı köylerde yerel savunma birlikleri kurulmasını zorunlu hale getiren düzenlemeler.
- Berberi korsanlarından yakalananların serbest bırakılması için fidye ödenmesine yönelik yasalar.
7. Fransa
Fransa, Osmanlı İmparatorluğu ile dönem dönem müttefik olsa da bazı yerel yönetimlerde Osmanlı korkusuna karşı düşmanlık beslenmiştir:
- Türk tehlikesine karşı vaazlar: Fransa’nın kırsal bölgelerinde, kiliselerden Osmanlılara karşı halkı uyaran vaazlar verilmesi zorunlu hale getirilmiştir.
- Osmanlı ticaretine engel yasaları: Fransız tüccarlarının Osmanlı tüccarlarıyla iş birliği yapması sınırlandırılmıştır.
Sonuç
Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’daki yayılma politikaları ve toplum üzerindeki etkisi, kıta genelinde derin bir korku ve düşmanlık yaratmıştır. Bu durum, sadece savaş meydanlarında değil, aynı zamanda hukuki düzenlemelerde ve kültürel ifadelerde de kendisini göstermiştir. Günümüzde bu yasaların büyük çoğunluğu yürürlükten kalkmış olsa da, tarihsel bağlamda Osmanlı-Avrupa ilişkilerinin karmaşıklığını ve çatışmaların derinliğini anlamak açısından önemli birer örnek teşkil etmektedir.
Bu yazı, Osmanlı tarihinin Avrupa’da bıraktığı etkilerin hukuki yansımalarını ve bu etkilerin modern döneme kadar olan sürecini değerlendirmek için bir zemin sunmaktadır.
© 2025, Bedri Yılmaz.
BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International
Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!