Osmanlı İmparatorluğu’nun tarih sahnesindeki yerini ve genişleme politikalarını değerlendirirken, bu süreçleri yalnızca dini gerekçelerle açıklamak yanıltıcı olabilir. Geleneksel tarih anlatısı, Osmanlı’nın fetihlerini genellikle “İslam’ı yayma” ya da “Müslüman toplulukları kurtarma” çerçevesinde yorumlar. Özellikle muhafazakâr ve milliyetçi çevreler, Osmanlı’nın bu yayılmacı politikalarını meşrulaştırmak için dini söylemleri ön plana çıkarır. Ancak bu yaklaşım, dönemin gerçeklerini tam anlamıyla yansıtmamaktadır. Osmanlı’nın fetih politikaları, esasen dönemin güç dengeleri ve reel politika gereklilikleri çerçevesinde şekillenmiştir.
Bu yazıda, Osmanlı’nın yayılmacı politikalarının ardında yatan asıl motivasyonların ne olduğuna odaklanacak ve bunların İslam’ı yaymaktan çok, devletin hayatta kalma ve güçlenme stratejilerinin bir parçası olduğunu ortaya koyacağım.
Osmanlı Yayılmacılığının Görünürdeki Gerekçesi: İslam’ı Yaymak
Osmanlı fetihleri, sıklıkla İslam’ın yayılması ve gayrimüslimlerin “doğru yola” davet edilmesi gibi dini argümanlarla gerekçelendirilmiştir. Bu söylem, özellikle fethedilen topraklarda Müslüman halkların Osmanlı’ya bağlılıklarını güçlendirmek ve gayrimüslimlere karşı bir meşruiyet sağlamak amacıyla kullanılmıştır. Örneğin, 1453’te İstanbul’un fethi, sadece stratejik bir zafer değil, aynı zamanda “Hz. Muhammed’in müjdesi” olarak da halka sunulmuştur.
Ancak bu dini retorik, gerçek motivasyonların bir perdelemesinden ibarettir. Dönemin siyaseti, herhangi bir imparatorluğun ayakta kalabilmesi için toprak kazanmayı, ekonomik kaynakları kontrol etmeyi ve rakip devletlere üstünlük sağlamayı zorunlu kılıyordu. Bu bağlamda, Osmanlı da diğer büyük güçler gibi hareket etmiş, dini gerekçeleri bir araç olarak kullanmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun fetih amacıyla düzenlediği seferlere bakıldığında, fethedilen topraklarda genellikle Müslüman nüfusun bulunmadığı görülür. Bu durum, “Müslümanları özgürleştirmek” söyleminin gerçekçi bir temele dayanmadığını ortaya koymaktadır. Zaten Müslüman olmayan bir bölgenin, Müslümanları kurtarmak adına fethedilmesi mantıklı bir gerekçe değildir. Ancak, fetihlere meşruiyet kazandırmak amacıyla bu tür söylemler, dönemin padişahları ve Osmanlı tarihini hamasi bir dille ele alanlar tarafından siyasi propaganda aracı olarak sıkça kullanılmıştır.
İkinci bir konu ise İslam’da savaşların niteliğidir. Hz. Muhammed döneminde yapılan savaşların tamamı savunma niteliğinde olmuş, hiçbir zaman saldırı savaşı yapılmamıştır. İslam, başka topluluklara din dayatma amacıyla savaş açmayı veya fetihler yoluyla dini yaymayı benimsememiştir. Dolayısıyla, kendi topraklarında barış içinde yaşayan halklara karşı “İslam’ı kabul ettirmek” amacıyla yapılan fetihlerin İslami açıdan meşruiyeti tartışmalıdır.
Osmanlı padişahlarının seferlerden önce şeyhülislamdan fetva aldıkları bilinmektedir. Ancak bu fetvaların gerçek meşruiyeti ve İslam’a uygunluğu da sorgulanabilir. Tarih, padişahların istedikleri şekilde fetva vermeyen şeyhülislamların görevden alındığını veya cezalandırıldığını göstermektedir. Örneğin, Fatih Sultan Mehmet döneminde hazırlanan kanunnamede yer alan şehzade katli uygulaması, şeyhülislam fetvaları ile meşrulaştırılmıştır. Ancak bu uygulama, İslam hukukuna aykırı olarak değerlendirilebilir.
Bu durum, görünüşte İslam adına yapılan birçok eylemin aslında padişahların siyasi çıkarlarına hizmet ettiğini göstermektedir. Dolayısıyla, Osmanlı tarihi incelenirken bu tür eylemleri İslam çerçevesinde değerlendirmek yerine, dönemin siyasi şartları ve güç dengeleri bağlamında ele almak daha doğru olacaktır.
Reel Politikanın Gereklilikleri: Güç Dengesi ve Hayatta Kalma Mücadelesi
Orta Çağ ve erken modern dönemlerde, dünya siyasetinin temelinde “güç dengesi” ve “varlık mücadelesi” yatıyordu. Osmanlı, özellikle Bizans, Safeviler, Memlükler ve Avrupa’daki Hristiyan krallıklarla sürekli bir rekabet içindeydi. Bu güçler, Osmanlı’nın sınırlarını tehdit ediyor ve siyasi üstünlük için mücadele ediyordu.
Osmanlı’nın genişleme politikalarını belirleyen en önemli unsurlardan biri, bu tehditlere karşı bir tampon bölge oluşturma ve stratejik noktaları ele geçirme arzusuydu. Balkanlar’ın fethi, Avrupa’dan gelebilecek saldırılara karşı bir güvenlik kalkanı sağlarken, Mısır’ın ele geçirilmesi, Akdeniz ticaret yollarını kontrol etme amacını taşıyordu. Aynı şekilde, Doğu’da yapılan fetihler, Safeviler gibi rakiplere karşı bir denge oluşturma çabasıydı.
Reel politika çerçevesinde bakıldığında, Osmanlı’nın fetihlerinin ardında şu motivasyonlar ön plana çıkmaktadır:
- Ekonomik Kaynakların Kontrolü: Osmanlı, fethettiği bölgelerdeki tarım, ticaret ve maden kaynaklarını merkeze aktarmış, vergi gelirlerini artırmıştır.
- Stratejik Üstünlük: Coğrafi olarak kritik bölgelerin ele geçirilmesi, Osmanlı’nın hem savunma hem de saldırı açısından avantajlı bir konuma gelmesini sağlamıştır.
- Rakip Güçlerin Sınırlanması: Osmanlı, rakip güçlerin genişlemesini durdurmak ve onları çevrelemek amacıyla fetih politikaları izlemiştir.
Bu bağlamda, Osmanlı’nın yayılmacılığı, İslam’ı yaymak yerine, devletin güvenliğini sağlama ve siyasi üstünlüğünü pekiştirme stratejisinin bir sonucudur.
Osmanlı’nın Yayılmacı Politikalarının Tarihsel Gerçekliği
Osmanlı, bu yayılmacı politikalar sayesinde uzun yıllar bölgesel ve küresel bir güç olarak varlığını sürdürmüştür. Ancak güç dengesinin değişmesiyle birlikte, kendisi de diğer imparatorlukların hedefi haline gelmiştir. 19. yüzyılda toprak kayıpları hızlanmış, Avrupa devletlerinin sömürgeci politikaları Osmanlı’yı zayıflatmıştır. Birinci Dünya Savaşı ile bu süreç zirveye ulaşmış ve Osmanlı’nın yıkılışıyla sonuçlanmıştır.
Bu durum, tarih sahnesinde hiçbir gücün sonsuz olmadığını ve her imparatorluğun aynı döngüyü yaşadığını göstermektedir. Osmanlı’nın yayılmacı politikaları, dönemin şartlarında zorunlu bir strateji olsa da, güç kaybı başladığında bu stratejiler yerini savunma ve ayakta kalma mücadelesine bırakmıştır.
Osmanlı’nın Yayılmacılığına Objektif Bir Bakış
Osmanlı İmparatorluğu’nun fetih politikalarını yalnızca dini gerekçelere dayandırmak, tarihsel gerçekleri göz ardı etmek anlamına gelir. Bu politikaların ardında, dönemin reel politik dengeleri, ekonomik çıkarlar ve güvenlik kaygıları yatmaktadır. Osmanlı, hayatta kalmak ve gücünü artırmak için fetihler yapmış, bu süreçte dini söylemleri bir meşruiyet aracı olarak kullanmıştır.
Osmanlı’nın yayılmacı politikalarını eleştirirken ya da savunurken, dönemin koşullarını ve diğer devletlerin benzer politikalarını da dikkate almak gerekir. O dönemde Osmanlı’nın fetih yapmaması, onun hedef haline gelmesi anlamına gelecekti. Bu nedenle, Osmanlı’nın yayılmacılığı, dönemin bir gerekliliği ve güç mücadelesinin bir parçası olarak değerlendirilmelidir.
Osmanlı İmparatorluğu, fetih seferlerini genellikle İslam’ı yayma ya da o topraklarda mevcut olmayan Müslüman halkları özgürleştirme gerekçesiyle meşrulaştırmıştır. Ancak şu gerçeği göz ardı etmemek gerekir: Eğer Osmanlı, bu topraklara sefer düzenlememiş olsaydı, düşmanları tarafından sıkıştırılarak çok daha erken bir tarihte yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirdi. Bu bağlamda, fetih ve seferler Osmanlı’nın varlığını sürdürmesi için belki de bir zorunluluktu. Bu durumun tarihsel bir gerçeklik olup olmadığını belirlemek tarihçilerin işidir.
Ancak burada asıl vurgulamak istediğim nokta, bu fetihlerin gerekçesinin İslami olamayacağıdır. Fetihlerin arkasındaki ana motivasyon, dönemin siyasi, askeri ve ekonomik şartlarına dayanıyordu. Bu tür seferlerin İslam adına yapıldığı iddiası, padişahların ve dönemin yönetim anlayışının kendi çıkarlarını meşrulaştırmak için kullandığı bir söylemden öteye geçemez. Bu nedenle, Osmanlı’nın fetih politikalarını değerlendirirken, bu gerekçeleri İslam’la ilişkilendirmek yerine, daha geniş bir tarihsel ve siyasi çerçevede ele almak gerekir.
Tarih, bugünkü değer yargılarıyla değil, kendi döneminin gerçeklikleriyle anlaşılmalıdır. Osmanlı’nın yayılmacı politikaları, dini bir misyondan çok, hayatta kalma mücadelesinin bir yansımasıdır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Fetih ve Kuşatma Tarihi Üzerine
Osmanlı İmparatorluğu’nun Fetihleri, Kuşatmaları ve Çıkarmalarının Tüm Listesi
Aşağıda, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşundan yıkılışına kadar gerçekleştirdiği tüm fetih, kuşatma ve askeri çıkarma operasyonlarının tam listesi yer almaktadır. Bu liste incelendiğinde, Osmanlı’nın askeri faaliyetlerinin neredeyse tamamının saldırı ve toprak genişletmeye yönelik olduğu görülecektir. Çok az sayıda istisna dışında, Osmanlı, savunma amacıyla değil, sürekli olarak coğrafyasını genişletme ve hegemonya kurma amacıyla hareket etmiştir.
Özellikle kuruluş ve yükselme dönemlerinde, Osmanlı’nın politikası toprak kazanma ve stratejik avantaj elde etme üzerine inşa edilmiş, bu yaklaşım imparatorluğun tüm güçlü dönemlerinde devam etmiştir. Osmanlı’nın dağılma sürecine girildiği 19. yüzyılın sonlarına kadar bu durum sürmüş, yalnızca Çanakkale Savaşı ve Türk Milli Mücadelesi gibi savunma temelli girişimler, Osmanlı sonrası Türkiye Cumhuriyeti’nin tarih sahnesine çıkışıyla görülmeye başlanmıştır.
Aşağıdaki liste, bu saldırgan ve genişlemeci politikanın somut kanıtlarını bir araya getirmektedir. Osmanlı’nın askeri tarihine dair kapsamlı bir perspektif sunarak, imparatorluğun coğrafi ve siyasi hedeflerine ışık tutmaktadır.
Yükseliş (1299–1453) | |
1308 | Kalolimnos adasının (bugünkü İmralı Adası) fethi ve Marmara Denizi’nde Osmanlı varlığının başlangıcı |
1321 | Mudanya’nın Osmanlı Beyliği tarafından fethi ve Güneydoğu Avrupa’da Trakya’ya ilk Osmanlı çıkarmaları |
1333 | Marmara Denizi’ndeki stratejik liman kenti ve Gemlik körfezinin Osmanlı Beyliği tarafından fethi |
1334–1348 | Umur Bey’in Anadolu’nun Ege kıyıları, Rodos, Çanakkale Boğazı, Makedonya ve Mora açıklarında Bizans ve Ceneviz donanmalarına karşı kazandığı deniz zaferleri |
1352 | İstanbul’un Anadolu yakasında, Marmara Adası’nda, Trakya’da ve Gelibolu’da, Üsküdar (eski adıyla Scutari veya Chrysopolis) ve Kadıköy’ün (eski adıyla Chalcedon) fethi |
1372 | Attika, Mora ve Adriyatik Denizi’ne ilk Osmanlı çıkarmaları |
1373 | Makedonya’daki ilk fetihler ve kazanımlar |
1387 | Selanik ve Makedonya’nın Fethi |
1389 | Kuzey Bulgaristan ve Eflak dahil olmak üzere Balkanların çoğunun fethi |
1390–1391 | Chios, Euboea, Attica, Morea’daki Çıkarmalar |
1392 | Kuzey Arnavutluk ve güney Karadağ’ın fethi |
1394 | Morea’daki inişler |
1394 | Konstantinopolis’in Osmanlı ablukası (1394–1402) başlıyor |
1396 | Arnavutluk’un Fethi |
1397 | Yunanistan’ın Ege Denizi kıyılarında birkaç kıyı yerleşiminin ve Anadolu’nunKaradeniz kıyılarında birkaç Anadolu beyliğinin fethi |
1397–1399 | Tesalya, Mora, Arnavutluk ve Epir’deki Çıkarmalar |
1411 | Konstantinopolis’in ikinci Osmanlı kuşatması |
1415–1416 | Ege Denizi’ndeki birkaç adanın fethi |
1417 | Karadeniz’deki stratejik Samsun limanının fethi |
1422 | Üçüncü Osmanlı Konstantinopolis kuşatması |
1423 | Arnavutluk’un tekrar fethi, Mora’daki birkaç kıyı yerleşiminin fethi |
1423–1430 | Osmanlı-Venedik Harbi |
1424 | Karadeniz’deki stratejik Sinop limanının (Sinope) fethi |
1426 | Smyrna’nın o şehrin Anadolu Beyliğinden fethi |
1422–1430 | Selânik’in Yeniden Fethi |
1430 | Yanya’nın Fethi |
1448–1450 | Arnavutluk’u yeniden fethetme girişimi (bkz: Krujë Kuşatması (1450)) |
1449 | Epirus’ta Arta’nın Fethi |
1453 | Konstantinopolis’in Fethi (İstanbul), Gökçeada (günümüzde Gökçeada ), Lemnos ve Thasos |
Büyüme (1453–1550) | |
1454 | On İki Adalar’a Çıkarma |
1458-1460 | Mora’nın ve Atina Dükalığı’nın Fethi |
1461 | Trabzon İmparatorluğu’nun ve Ceneviz kolonisi Amasra’nın fethi |
1462 | Midilli de dahil olmak üzere kuzey Ege Denizi’ndeki Ceneviz adalarının fethi |
1463 | Riniassa kalesinin ve ona bağlı Preveze bölgesinin fethi |
1463–1479 | Osmanlı-Venedik Savaşı |
1466 | Arnavutluk’ta kale ve hisarların fethi ve başarısız Krujë kuşatmaları (bkz. Krujë Kuşatması (1466) ve Krujë Kuşatması (1467)) |
1470 | Eğriboz Kuşatması (1470) |
1474 | İşkodra Kuşatması |
1475 | Kırım’ın Fethi |
1477-1478 | Arnavutluk’taki Venedik kalelerinin fethi ve İşkodra’nın ikinci kuşatması |
1477-1478 | Yunanistan’da Lepanto ve İtalya’da Veneto çıkarmaları |
1463 | Vonitsa, Lefkada, Kefalonya ve Zante’nin fethi |
1480 | Otranto’nun ilk kuşatması ve ele geçirilmesi |
1480-1481 | İlk Rodos kuşatması |
1484 | Kilia ve Akkerman’ın Türkler tarafından fethi |
1487-1490 | Balear Adaları, Korsika ve Pisa’daki çıkarmalar |
1490-1495 | Elche, Almeria, Malaga’daki çıkarmalar |
1496 | Taranto Körfezi’ndeki çıkarmalar |
1499 | Karadağ’ın Fethi |
1499-1503 | Ottoman-Venedik Savaşı |
1499 | Zonchio Savaşı |
1500 | Korfu çıkarması |
1501 | Pianosa Adası’nın Ele Geçirilmesi |
1501 | Sardunya’daki birkaç kasabanın ele geçirilmesi |
1501 | Piombino çıkarması |
1501 | Balear Adaları ve Endülüs’te çıkarmalar |
1503 | Mora’nın Yeniden Fethi |
1505 | Rodos, Calabria, Sicilya ve Endülüs’te çıkarmalar |
1506 | Sicilya çıkarması |
1508-1509 | Liguria çıkarması |
1510 | Sicilya’daki Capo Passero’ya çıkarma |
1510 | Bougie, Oran ve Cezayir’de çıkarmalar |
1511 | Reggio Calabria’da çıkarma |
1512 | Boğdan’ın (Moldavya) fethi |
1512 | Endülüs ve Minorka’da çıkarmalar |
1513-1514 | Alicante, Malaga, Cherchell’de çıkarmalar |
1514 | Cezayir’de Jijel’in ve Tunus’ta Mahdiya’nın ele geçirilmesi |
1514 | Bougie bombardımanı, Ceuta, Balear Adaları, Sardinya, Sicilya çıkarmaları |
1516 | Suriye’nin fethi |
1516-1517 | Cezayir’in İspanya’dan Fethi |
1516 | Elba ve Liguria’daki çıkarmalar |
1517 | Mısır’ın Fethi ve Memluk İmparatorluğu’nun sonu |
1517 | Capo Limiti, Capo Rizzuto, Calabria’daki çıkarmalar |
1519 | Fransa’da Provence, Toulon ve Îles d’Hyères’de çıkarmalar |
1521 | Balear Adaları’na çıkarma |
1522 | Knin Kuşatması |
1522 | Üslerini önce Sicilya’ya ve daha sonra Malta’ya taşıyan St. John Şövalyelerinden Rodos’un Fethi |
1525 | Sardinya Çıkarması |
1526 | Sicilya’daki Capo Passero’nun ele geçirilmesi |
1526 | Crotone, Reggio Calabria, Castignano, Capo Spartivento, Messina, Toskana, Campania’daki çıkarmalar |
1527 | Dalmaçya, Hırvatistan, Slavonya ve Bosna’nın Fethi |
1527 | İtalyan ve İspanyol kıyı kasabalarında çıkarmalar |
1529 | Formentera Adası yakınlarında Osmanlı-İspanyol Savaşı |
1529 | Peñon Adası’nın Ele Geçirilmesi |
1529 | Endülüs çıkarması |
1530 | Cabrera Adası’nın Ele Geçirilmesi |
1530 | Sicilya, Balear Adaları, Marsilya, Provence, Liguria, Sardunya, Piombino’daki çıkarmalar |
1531 | Isle of Favignana, Calabria, Puglia, Trablus, İspanya’daki çıkarmalar |
1532 | Sardunya, Bonifacio, Montecristo, Elba, Lampedusa, Messina, Calabria’da çıkarmalar |
1534 | Tunus’un İspanya’dan ilk fethi, Mora’nın yeniden fethi |
1534 | San Lucido, Cetraro, Capri, Procida, Tunus’un Ele Geçirilmesi |
1534 | Reggio Calabria, Gaeta, Villa Santa Lucia, Sant’Isidoro, Sperlonga, Fondi, Terracina, Ostia, Ponza, Sicilya, Sardinya’daki çıkarmalar, Napoli Körfezi’ndeki limanların bombalanması |
1535 | Capri’nin yeniden ele geçirilmesi |
1535 | İspanya, Balear Adaları, Tlemcen’deki çıkarmalar |
1537 | Klis Kuşatması |
1537 | Naksos, Syros, Aegina, Ios, Paros, Tinos, Kerpe, Casos Dükalığı’nın Fethi |
1537 | İkinci kuşatma ve Otranto, Castro, Ugento’nun ele geçirilmesi |
1537 | Calabria ve Korfu’daki çıkarmalar |
1538 | Preveze Deniz Muharebesi |
1538 | Dalmaçya’da Castelnuovo’nun Fethi |
1538-1539 | Aden ve Yemen’in Arabistan’da Portekiz, Cidde ve Hicaz’dan Fethi |
1538 | Diu Kuşatması |
1538 | Preveze Körfezi, Lefkada Adası, Doğu Adriyatik ve Venedik Cumhuriyeti’ne ait Ege adaları, Girit’teki Candia’nın ele geçirilmesi |
1538-1566 | Hint Okyanusunda Osmanlı-Portekiz Savaşları |
1538 | Yunanistan’da Girit’te ve Hindistan’da Gujarat’ta çıkarmalar |
1539 | Risan, Skiathos, Skyros, Andros ve Serifos’un Fethi |
1539 | Kastelnuovo Kuşatması |
1539 | Kotor ve Pesaro, Korfu, Girit’te çıkarmalar |
1540 | Gozo, Pantelleria, Capraia’nın ele geçirilmesi, Sırbistan’ın fethi |
1540 | Sicilya, Korsika, İspanya’da çıkarmalar |
1541 | Defeat of the Spanish-Italian fleet in Algiers |
1543 | Estergon’un ele geçirilmesi |
1543 | Reggio Calabria, Messina, Nice, Antibes, Île Sainte-Marguerite, Monaco, San Remo, La Turbie’nin ele geçirilmesi |
1543 | Lazio, Campania’da çıkarmalar, Roma yakınlarındaki Tiber Nehri’ne giriş |
1544 | Tiren Denizi’nde İspanyol-İtalyan filosunun yenilgisi, Napoli Krallığı’na saldırı |
1544 | Korsika, Castiglione della Pescaia, Talamone, Orbetello, Grosseto, Montiano, Porto Ercole, Giglio Adası, Ischia, Forio ve Procida Adası’nda Bonifacio’nun ele geçirilmesi |
1544 | San Remo, Borghetto Santo Spirito, Ceriale, Vado Ligure, Piombino, Civitavecchia, Sardinia, Gozo, Pozzuoli, Capo Palinuro, Catona, Fiumara, Calanna, Cariati, Lipari’deki çıkarmalar |
1545 | Capraia, Monterosso, Corniglia, Rapallo, Pegli, Levanto’nun ele geçirilmesi |
1545 | İspanya, Balear Adaları, Sicilya, Liguria, Menarola, Riomaggiore, La Spezia’da çıkarmalar |
1546 | Tunus’ta Mahdiya, Sfax, Sousse, Al Munastir’in; Ligurya’da Laigueglia ve Andora; Malta’da Gozo’nun ele geçirilmesi |
1546 | Liguria, San Lorenzo al Mare’deki çıkarmalar |
1547-1548 | Yemen’in Portekizliler’den Yeniden Fethi |
1547 | Malta’da Gozo’nun yeniden ele geçirilmesi |
1547 | Malta, Sicilya, Aeolian Adaları, Salina Adası, Puglia, Salve, Calabria, Korsika’nın her iki adasına çıkarma |
1548 | Napoli Körfezi’nde Castellammare di Stabia, Pozzuoli ve Procida’nın ele geçirilmesi |
1549 | Rapallo, San Fruttuoso, Portofino, San Remo, Korsika, Calabria’daki çıkarmalar |
1550 | Mahdiya, Sousse, Tunus’ta Al Munastir, Liguria’da Rapallo’nun yeniden ele geçirilmesi |
1550 | Sardunya, İspanya, Korsika, Gozo, Liguria, Mahdiya, Tunus, Cerbe’de çıkarmalar |
Dönüşüm (1550-1700) | |
1551 | Gozo’nun İstilâsı, Liguria’da Taggia ve Riva Brigoso’nun ele geçirilmesi |
1551 | Trablus Kuşatması (Libya’nın İspanya ve Malta’dan Fethi) |
1551 | Sicilya’daki Adriyatik limanlarına çıkarma |
1552 | Ponza yakınlarındaki İspanyol-İtalyan filosunun yenilgisi |
1552 | Umman, Hürmüz ve Katar’ın Portekiz’den Fethi |
1552 | Pantelleria, Ponza, Massa Lubrense, Sorrento, Pozzuoli, Minturno, Nola’nın ele geçirilmesi |
1552 | Sicilya, Taormina, Policastro Körfezi, Palmi, Napoli Körfezi, Sardinya, Korsika, Lazio’daki Augusta ve Licata’ya çıkarmalar |
1553 | Calabria’da Crotone ve Castello’nun; Elba’da Marciana Marina, Rio ve Capoliveri’nın ele geçirilmesi |
1553 | Korsika İstilası (Bonifacio, Bastia ve Calvi’nin Ele Geçirilmesi). |
1553 | Pianosa ve Capri’nin yeniden ele geçirilmesi. |
1553 | Sicilya, Tavolara, Sardunya, Porto Ercole, Piombino, Portoferraio’da çıkarmalar |
1554 | Foggia yakınlarında Vieste’nin ele geçirilmesi |
1554 | Dalmaçya, Dubrovnik, Orbetello ve Toskana’da çıkarmalar |
1555 | Piombino yakınlarında İspanyol-İtalyan filosunun yenilgisi |
1555 | Calabria’da Paola ve Santo Noceto’nun, Elba’da Papulonia’nın; Korsika’da Bastia; Liguria’daki Ospedaletti’nin ele geçirilmesi |
1555 | Calabria’da Capo Vaticano, Ceramica, San Lucido; Elba’da Piombino; Korsika’da Calvi; Sardinia; San Remo ve Liguria çıkarmaları |
1556 | Liguria’da Bergeggi ve San Lorenzo’nun; Tunus’ta Gafsa’nın ele geçirilmesi |
1556 | Lampedusa çıkarması |
1557 | Calabria’da Cariati’nin Ele Geçirilmesi |
1557 | Taranto ve Puglia Körfezi’ndeki çıkarmalar |
1558 | Gharyan, Misratah, Tagiora, Djerba, Reggio Calabria, Aeolian Adaları, Massa Lubrense, Cantone, Sorrento, Menorca’nın Ele Geçirilmesi |
1558 | Messina Boğazı, Amalfi, Salerno Körfezi, Torre del Greco, Toskana, Piombino, İspanya’da çıkarmalar |
1560 | Cerbe Deniz Muharebesi |
1561 | Stromboli, Gozo, Napoli Körfezi’ndeki çıkarmalar |
1562 | Oran Kuşatması |
1563 | İspanya’da Granada’nın; İtalya’da Napoli ve Chiaia şehrinin etrafındaki kalelerin ele geçirilmesi |
1563 | İspanyol kontrolündeki Oran ve Mers-el-Kebir’de bir başka kuşatma olan Málaga’daki çıkarmalar; Liguria, Sardunya, Oristano, Marcellino, Ercolento, Puglia, Abruzzo, Messina yakınlarındaki San Giovanni, Sicilya’da Capo Passero, Malta’da Gozo’da çıkarmalar |
1565 | Açe Seferi |
1565 | Malta Kuşatması (Fort Saint Elmo ve Fort Saint Michael’daki Kastilya Burcu’nun ele geçirilmesi dahil) |
1566 | Zigetvar Kuşatması |
1566 | Sakız Adası’nın Fethi ve Ege’deki Ceneviz varlığının sonu |
1566 | Puglia çıkarması |
1569 | İlk Osmanlı deniz kuvvetleri Endonezya’nın Sumatra kentindeki Aceh’te konuşlandı |
1569 | Endonezya’daki Sumatra’ya çıkarma |
1570 | Gozo Savaşı |
1570–1571 | Kıbrıs’ın Venedik Cumhuriyeti’nden fethi, Lefkoşa ve Mağusa kuşatmaları |
1571 | Dalmaçya’nın Venedik Cumhuriyeti’nden Yeniden Fethi |
1571 | Corfu Çıkarması |
1571 | İnebahtı Deniz Muharebesi |
1573 | Puglia ve Corfu çıkarması |
1574 | Tunus’un İspanya’dan Yeniden Fethi |
1574 | Fas Çıkarması |
1576 | Calabria Çıkarması |
1578 | Fas kıyılarında Portekiz filosunun yenilgisi |
1584 | Kırım’ın ve Ukrayna’nın bazı bölgelerinin yeniden fethi |
1585 | Atlantik Okyanusu’ndaki Kanarya Adaları’ndan Lanzarote’nin Ele Geçirilmesi |
1605 | Estargon’un tekrar ele geçirilmesi |
1609 | Levant’ta Fransız-Malta filosunun yenilgisi |
1614 | Malta ve güney Morea’nın istilâsı |
1616 | Cadiz ve Lizbon arasındaki kıyı şeridinde çıkarmalar |
1617 | Atlantik Okyanusu’nda Madeira’nın Ele Geçirilmesi |
1625 | Ağustos’ta Sussex, Plymouth, Devon, Hartland Point, Cornwall ve batı İngiltere’nin diğer ilçelerine çıkarmalar |
1627 | Bristol Kanalı’ndaki Lundy Adası’nın ele geçirilmesi. Lundy, önümüzdeki 5 yıl boyunca Osmanlı’nın Atlantik Okyanusu’ndaki deniz operasyonlarının ana üssü olacak. |
1627 | İzlanda Seferi |
1627-1660 | Britanya Adaları, Shetland Adaları, Faroe Adaları, Danimarka, İsveç, Norveç, İzlanda, Labrador, Saint Lawrence Körfezi, Newfoundland ve Virginia dahil olmak üzere Kuzey Atlantik’teki çıkarmalar |
1627 | Danimarka, Norveç ve İzlanda’daki çıkarmalar |
1631 | İngiltere, İrlanda, Danimarka ve İzlanda’daki çıkarmalar |
1631 | İrlanda’da Baltimore, County Cork’un ele geçirilmesi |
1642 | Azak’ın Ruslardan geri alınması |
1645 | Girit Savaşının Başlangıcı: Girit’te Hanya’nın Fethi |
1646 | Girit’te Chisamo ve Souda’nın Fethi |
1648 | Kandiye Kuşatması |
1655-1660 | İngiltere, İzlanda, Norveç, İsveç ve Danimarka’da çıkarmalar |
1666–1669 | Candia Kuşatması’nın son aşaması şehrin ele geçirilmesiyle sona erer. Girit savaşının sonu. |
1677-1678 | Ukrayna’da Chyhyryn Kuşatmaları |
1679 | Dinyeper Nehri’nin Karadeniz girişini kontrol eden kalelerin fethi |
1695 | Yedinci Osmanlı-Venedik Savaşı (1684-1699) sırasında Sakız Adası’nın Yeniden Fethi |
Duraklama (1700–1827) | |
1701 | Preveze’nin geri alınması |
1703 | Batı Gürcistan’ın Osmanlı işgali (Batum, Poti ve Anaklia’nın Fethi) |
1708 | Cezayir’deki son İspanyol kalesi olan Oran’ın Fethi |
1711 | Boğdan ve Azak’ın Ruslardan Yeniden Fethi |
1715 | Mora’nın yeniden fethi ile 8. Osmanlı-Venedik Savaşı’nın başlaması |
1715 | Girit’teki Souda’nın ve Kiklad Adaları’ndaki Tinos Adası’nın fethi |
1716 | Başarısız Korfu kuşatması |
1738 | Türk-Rus Savaşı |
1769 | Dinyester Nehri’nin girişinde ve kuzey Kırım’da çıkarmalar |
1770 | Orlov İsyanı’ndan sonra Mora ve Lemnos’un Yeniden Fethi |
1770 | Sakız Muharebesi ve ardından Çeşme Deniz Muharebesi |
1774 | Rus donanmasına karşı Kerç’e iniş başarısız oldu |
1787 | Rus ordusuna karşı Kinburn’e iniş başarısız oldu |
1788 | Yılan Adası yakınlarında Rus donanmasının yenilgisi ve Oçakov çevresinde deniz çatışmaları |
1791 | Tendra ve Kerç’te Rus filosuyla savaşlar |
1791 | Kaliakra Burnu açıklarında Rus filosuyla savaş |
1799 | Ortak Rus-Osmanlı filosu tarafından Korfu’nun Fransızlardan alınması |
1801 | Mısır’ın yeniden fethi |
1807 | Çanakkale Boğazı’nın İngiliz ve Ruslara karşı müdafaası |
1807 | Athos Savaşı |
1812-1813 | Medine, Mekke ve Hicaz’ın Arabistan’da Yeniden Fethi |
1821 | Yunan İsyanı başlıyor |
1822 | Sakız Adası’nın Yunan isyancılardan geri alınması ve halkın katledilmesi |
1822 | İlk Missolonghi Kuşatması |
1824 | İpsara adasının Yunan isyancılardan geri alınması |
1825–1826 | Üçüncü Mesalongi Kuşatması |
1827 | Navarin Deniz Muharebesi |
1854 | Sinop Savaşı |
1854-1856 | Fransa, Birleşik Krallık ve Sardinya Krallığı liderliğindeki Kırım Savaşı’nda Rus kuvvetlerinin yenilgisi |
1857 | Tuna Nehri’nin Karadeniz girişini kontrol eden adaların yeniden fethi |
1862 | Karadağ ve İşkodra’nın Yeniden Fethi |
Gerileme (1828–1908) | |
Dağılma (1908–1922) | |
1915–1916 | Çanakkale Savaşı |
1919–1923 | Türk Millî Mücadelesi |
Sonuç
Sonuç itibariyle, Osmanlı İmparatorluğu’nun düzenlediği tüm saldırı niteliğindeki seferler incelendiğinde, bu seferlerin İslam’ı yayma amacı taşıdığından ziyade, reelpolitik gereklilikler doğrultusunda Osmanlı’nın sınırlarını genişletme ve imparatorluğun varlığını kalıcı hale getirme çabası olduğu görülmektedir. Bu seferlere meşruiyet kazandırmak için İslami gerekçeler öne sürülmüş, ancak bu gerekçeler çoğunlukla dönemin siyasi ve stratejik hedeflerini gizlemek için kullanılan birer araç niteliğindedir.
Bazı günümüz siyasetçileri ve tarihçileri, Osmanlı’nın her yaptığı doğrudur ve kutsaldır söylemiyle hamasi bir tavır sergilemektedir. Ancak Osmanlı tarihinin incelenmesi, bu tür duygusal ve tarafgir yaklaşımlardan arındırılarak, objektif bir bakış açısıyla yapılmalıdır. Aksi halde, “Ne olmuş yani? İslam iyi bir dindir; Osmanlı fetihler yoluyla oralara İslam’ı götürdü ve düzen sağladı” söylemi, oldukça tehlikeli bir anlayışa kapı aralar. Bu söylem, fetihlerin ya da savaşların, birilerinin iyiliği için yapıldığı algısını pekiştirir ki bu algı, tarihte ve günümüzde büyük trajedilere neden olmuştur.
Örneğin, ABD’nin Irak’a ve Afganistan’a “demokrasi götürme” iddiasıyla düzenlediği operasyonlar, milyonlarca insanın ölümüne yol açmış ve bu müdahalelerin meşruiyetine dair ciddi şüpheler doğurmuştur. Benzer şekilde, İsrail’in, kendi güvenliğini sağlama bahanesiyle, soykırım olarak nitelendirilebilecek vahşet sınırlarında operasyonlar yapması da kabul edilemezdir. Başkalarının iyiliği için yapıldığı iddia edilen bu tür eylemler, insanlık adına savunulamaz ve uluslararası etik değerlerle çelişir.
Osmanlı’nın bu noktada diğer yayılmacı imparatorluklardan ya da güçlerden olumlu farkları olduğunu kabul etmek gerekir. Osmanlı, fethettiği bölgeleri sadece sömürge olarak görmemiş; bu coğrafyaları kendi vatanının bir parçası olarak kabul etmiş ve bu topraklarda kalıcı eserler bırakmıştır. Ayrıca, asimilasyon politikalarından uzak durmuş ve fethedilen bölgelerde düzen ve nizam sağlamaya çalışmıştır.
Yine de, bu olumlu farklar, Osmanlı’nın düzenlediği seferlerin İslam adına yapıldığı iddiasını haklı çıkarmaz. Osmanlı’nın siyasi ve stratejik çıkarlarına dayanan bu seferler, İslam adına yapılmış gibi gösterilerek meşrulaştırılamaz. Geçmişte bu tür yanlışları kabul etmek, hem tarihe daha objektif bir bakış kazandıracak hem de benzer hataların tekrarını önleyecektir.
© 2024, Bedri Yılmaz.
BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International
Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!