Türkiye’nin “Etkisiz” Filistin Politikası

Son yirmi yıldır Türkiye, Filistin sorununun çözümü için iç politikada hamasi söylemler dışında ciddi bir adım atamamaktadır. Hatta İsrail ile yapılan ticaret hükümetçe başlangıçta inkar edilmişti. Sonrasında bu ticaret sivil iş adamlarının gerçekleştirdiği kabul edilmiyti. İsrail ile yapılan ticaretin Filistin davasına olumsuz etki eden dikenli çit yapımında kullanılan malzemelerle yapıldığı anlaşıldı.

Türkiye, lider ülke ya da en azından Ortadoğu’da etkin bir ülke olma iddiasını güçlendirecek eylemler ve sonuçlar elde edememektedir. Bu yazıda, Türkiye’nin Filistin davasındaki etkisiz rolü ve gelişen olaylar kronolojik olarak okuyuculara sunulmaktadır.

Türkiye, Filistin davasını savunan ve destekleyen bir ülke olma iddiasına rağmen Güney Afrika, İsrail’in Filistin halkına karşı gerçekleştirdiği eylemlerle ilgili soykırım davasını İsrail’e karşı soykırım davasını 29 Aralık 2023 tarihinde Uluslararası Adalet Divanı’na (ICJ) sunmuştur. Güney Afrika, İsrail’e karşı soykırım davasını 29 Aralık 2023 tarihinde Uluslararası Adalet Divanı’na (ICJ) sunmuştur. Bu dava, İsrail’in Gazze’deki Filistin halkına yönelik eylemlerinin 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği iddiasına dayanmaktadır.

Türkiye’nin söylemleri ile eylemleri birbirini tutmamakta, Filistin davası konusundaki söylemleri yalnızca hamasi bir nitelik taşıdığı görüntüsü oluşmuştur.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı ağırladı. Erdoğan, Abbas’a ‘birlik olun’ mesajı verdi: “İsrail zulmüne en güzel cevap Filistinliler arasında birliğin sağlanmasıdır. Biz de üzerimize düşeni yaparız.”

Kaynak: Filistin’de birlik sağlanmalı, Yenişafak, 6 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a Filistin’de birlik olunması çağrısından sonra Türkiye’nin 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde 31 binden fazla sivili katlederek soykırım yapan Siyonist İsrail’e ihracatını sürdürmesi tepkilere neden oldu. 

Türkiye’nin İsrail’e yaptığı ihracat da çarpıcı bir veri ortaya çıktı. TÜİK verilerine göre Türkiye, 7 Ekim 2023’ten beri İsrail’e dikenli tel ihracatına artarak devam etti.

İsrail’in dikenli telleri Türkiye’den, Aydınlık, 10 Mart 2024

Kaynak: İsrail’in dikenli telleri Türkiye’den, Aydınlık, 10 Mart 2024

Gazze’deki soykırımın sürdüğü altı ay boyunca, Türkiye’nin İsrail’e yaptığı ticaretin arttığına dair belgeler ortaya çıktı. Hükümet, satılan barutu ‘yanıcı madde’, silahları ise ‘av malzemesi’ olarak savundu. Ancak 31 Mart 2024 seçim sonuçlarının etkisiyle 185 gün sonra geri adım atarak Tel Aviv’e 54 ürün grubunda satış kısıtlaması getirdi.

Muhalefetten ise “Kısıtlama yetmez, ticareti tamamen kesin” çağrıları yükseldi. Gazze’deki soykırıma rağmen Türkiye, İsrail’e çelik, barut, dikenli tel, silah parçaları dahil onlarca ürün üzerinden ticareti sürdürdü. Toplumdan gelen “Durdurun” tepkilerine “Böyle bir şey yok” cevabı veren iktidar, TÜİK belgeleri ortaya çıkınca ticareti kabul etmek zorunda kaldı.

185 gün boyunca ticareti inkar etmeye çalışan hükümet, 31 Mart seçimlerinin hemen ardından, jet yakıtı dahil 54 üründe satışı kısıtladı. Jet yakıtı için “Sivillere satıldı” denilince “Madem sivillere gidiyor, neden kısıtladınız?” sorusu gündeme geldi.

Kaynak: Kısıtlama yetmez ticareti bitirin, Karar, 11 Nisan 2024

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Türkiye olarak Güney Afrika’nın İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanında açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik.” ifadesini kullandı.

Kaynak: Türkiye, Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı soykırım davasına müdahil olacak, BBC, 1 Mayıs 2024

Çin-Arap Ülkeleri İşbirliği Forumu 10. Bakanlar Konferansı, Çin’in başkenti Pekin’de başladı. Foruma, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in de aralarında bulunduğu çok sayıda Arap lideri ve dışişleri bakanları katıldı.

Kaynak: Pekin, Arap liderleri ağırladı: Ortadoğu için ‘barış konferansı’ çağrısı, Evrensel, 30 Mayıs 2024

Pekin yönetimi, 23 Temmuz 2024’de Filistinli grupları bir araya getirerek arabuluculukta gerçek başarıyı gösterdi. Aralarında 2006’dan bu yana Gazze’yi kontrol eden Hamas ve Filistin Yönetimi’nin başındaki El-Fetih’in de olduğu 14 Filistinli grup dün Çin’in arabuluculuğunda “Pekin Deklarasyonu”nu imzaladı.

Taraflar, son anlaşmayla İsrail-Gazze savaşının ardından “ulusal uzlaşı hükümeti” kurulması ve Gazze’yi bu hükümetin yönetmesi konusunda mutabık kaldı.

Kaynak: Küresel diplomaside yeni merkez Çin mi?, BBC, 24 Temmuz 2024

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetine cevap vermedi. Erdoğan’ın bu durumu ancak basına duyurmasından sonra Mahmud Abbas‘ın geleceğini bildirdi. Mahmud Abbas’ın Ne zaman geleceği ise belli değil. 

Sivil Toplum Kuruluşları ve Sektör Temsilcileri Buluşması etkinliğinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bazı siyasi partiler diyorlar ki ‘Hükümet Filistin Başkanını Türkiye’ye davet etsin ve Parlamentoda konuştursun.’ Size davet etmediğimizi kim söylüyor?” ifadelerini kullandı.

“Davet ettiğimiz halde gelmeyen Sayın Abbas, kusura bakmasın önce bizden ayrıca özür dilemesi lazım. Davet ettik gelmedi. Bekliyoruz bakalım gelebilecek mi?”

Kaynak: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Filistin Devlet Başkanı Abbas’ı Türkiye’ye davet ettik gelmedi, özür dilemeli, euronews, 27 Temmuz 2024

Gelişme 9:
İsrail Recep Tayyip Erdoğan’ın Sözlerine Tehditkar Cevap Verdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin “Karabağ ve Libya’ya girdiği gibi” İsrail’e de girebileceğini söyledi. İsrail Dışişleri Bakanı Katz, Erdoğan’a Saddam Hüseyin ve Irak hatırlatmasında bulunarak yanıt verdi.

Türkiye’nin “Karabağ ve Libya’ya girdiği gibi” İsrail’e de girebileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu çıkışı iki ülke arasındaki tansiyonu yeniden yükseltti. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın Erdoğan’a yanıtı sert oldu. Türk yetkililerin Katz’a cevabı da gecikmedi.

AKP Rize İl Teşkilatı’nın bir otelde düzenlenen etkinliğinde konuşan Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayisinde geldiği noktaya dikkati çekip “çok güçlü olunması” durumunda İsrail’in Filistin’e yaptıklarını yapamayacağını söylerken “Biz nasıl Karabağ’a girdiysek, nasıl Libya’ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok. Sadece biz güçlü olmalıyız ki bu adımları da ne yapalım? Atalım” dedi.

Erdoğan’ın bu açıklamasına İsrail Dışişleri Bakanı Katz’dan yanıt geldi.

Sosyal medya platformu X’teki hesabında Erdoğan ve eski Irak lideri Saddam Hüseyin’in fotoğraflarını paylaşarak “Erdoğan, Saddam Hüseyin’in izinden gidiyor ve İsrail’e saldırma tehdidinde bulunuyor” diyen İsrailli Bakan, Erdoğan’a Irak’ta “ne olduğunun ve nasıl bittiğinin hatırlatılması” gerektiğini söyledi.

Sonuç

Türkiye, Filistin davasında baskın bir aktör olma arzusunu dile getirse de, bu hedefe ulaşma çabaları söylemlerle çelişen eylemler nedeniyle başarısız olmuştur. İsrail ile Filistin davasına zarar veren ticaret ilişkileri ve diğer Filistinli gruplar tarafından kabul görmeyen tutumu, Türkiye’nin Filistin’deki etkinliğini zayıflatmıştır. Türkiye’nin hamasi söylemlerine rağmen, İsrail’in Filistinlilere uyguladığı soykırımı kınayan dava Türkiye değil, Güney Afrika tarafından açılmıştır. Ayrıca, Filistinli grupları bir araya getirip birleştirme görevi de Türkiye yerine Çin tarafından üstlenilmiştir.

Bu durum, Türkiye’nin Filistin davasındaki rolünün ve etkisinin yalnızca söylem düzeyinde kaldığını ve pratikte etkili bir rol üstlenemediğini göstermektedir.


© 2024, Bedri Yılmaz.

BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International

Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!

Leave a reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to site top



© 2024, Bedri Yılmaz.

BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International

Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!