Türkiye’deki kontrgerilla örgütü, ülkemizin yakın tarihinde önemli bir rol oynamış ve çeşitli tartışmalara konu olmuştur. Bu örgüt, sol örgütlenmelere karşı kurulmuş bir güç olarak ortaya çıkmış ve NATO’nun etkisi altında faaliyet göstermiştir. İşte Türkiye’deki kontrgerilla örgütünün genel yapısı ve faaliyetleri hakkında detaylı bir inceleme:
Kontrgerilla terimi, kelime anlamıyla gerilla güçlerine karşı kurulmuş bir güçtür. Ancak, Türkiye’de bu terim genellikle sol örgütlenmelere karşı oluşturulan yasa dışı örgütlenmeyi ifade etmektedir. Amerika’nın Ankara’daki askeri yardım binasında kurulan bu örgüt, başlangıçta CIA tarafından fonlanmıştır. 1970 ila 1991 yılları arasında etkin olan bu yapılanmanın yasal bir statüsü yoktur ve gizli silah depoları ile kayıt dışı mensupları bulunmaktadır.
Kontrgerilla örgütü, Ülkü Ocakları tarafından kurulan Ülkücü komando kampları aracılığıyla paramiliter üyeler yetiştirmiştir. Özellikle Soğuk Savaş döneminde, Türkiye ve diğer NATO ülkelerinde tartışmalı olaylarda etkili olduğu düşünülmektedir. Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte ise etkisi azalmıştır.
Kontrgerilla örgütünün sadece Türkiye’de değil, aynı zamanda NATO ve Batı Bloku’nun yakın ülkelerinde de farklı isim ve yapılarla faaliyet gösterdiği bilinmektedir. Bu örgüt, NATO’nun Özel Harp talimnamelerine göre, üye ülkelerde kurulan birimler aracılığıyla Türkiye’de de etkinlik göstermiştir. Ancak, resmi olarak Türkiye’deki devlet kurumları tarafından tanınmamıştır.
Kontrgerilla örgütünün faaliyetleri, Türkiye’nin yakın tarihinde birçok tartışmaya yol açmıştır. 1970’li yıllarda, birçok aydın ve farklı siyasi görüşten üniversite öğrencisi işkence görmüş ve bu işkencelerin bir kısmı Kontrgerilla tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte, Ziverbey Köşkü gibi yerlerde işkence görenlerin yaşadığı korkunç anılar kamuoyuna yansımıştır.
Doğan Hızlan’ın “Kontrgerilla Kıskacında Türkiye” adlı kitabı, kontrgerilla faaliyetlerinin Türkiye’deki tarihini detaylı bir şekilde ele almaktadır. Kitap, 1960’lı yıllardan 1990’lara kadar süren siyasi ve ideolojik gerilimleri incelerken, kontrgerillanın nasıl bir organizasyon olduğunu, kimler tarafından yönetildiğini ve hangi yöntemleri kullandığını detaylı bir şekilde anlatmaktadır.
Türkiye’deki kontrgerilla faaliyetleri, ülkenin siyasi ve sosyal yaşamını derinden etkilemiş ve insan hakları ihlallerine yol açmıştır. Bu örgütün faaliyetlerinin birçoğu yasa dışı olduğu için, insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından eleştirilmiş ve kınanmıştır.
Sonuç olarak, kontrgerilla örgütü Türkiye’nin yakın tarihinde önemli bir rol oynamış ve birçok tartışmaya neden olmuştur. Ancak, bu örgütün faaliyetleri üzerine yapılan araştırmalar ve ortaya konan belgeler, Türkiye’nin demokratik sürecine olumsuz etkileri olduğunu göstermektedir.
Konu ile ilgili youtube bilgilendirici ve belgesel filmleri izleyebilirsiniz:
Özel Harp Dairesi ve Kontrgerilla Nedir? | 1992
Türkiye’de Kontrgerilla Gerçeği | Bülent Ecevit Anlatıyor
Kenan Evren Kontrgerilla’yı Anlatıyor | 32. Gün Arşivi
Ecevit’e Suikast | 1977
Türkiye Gladio ile Nasıl Tanıştı? | 1996
Ülkücü Komando Kampları
Derin Devlet Dosyası | 2005
Uğur Mumcu ve Cem Ersever’i Kim Öldürdü? | 1994
Veli Küçük Mahkeme
Nuri Ergin: Bu devlet bana Duyar’ı öldürttü, Veli Abi’ye sorun
Kontrgerilla hakkında daha fazla bilgi edinmek için şu kaynaklara bakabilirsiniz:
- Doğan Hızlan, Kontrgerilla Kıskacında Türkiye (1993)
- Ümit Kıraz, Devletin Gizli Arşivleri: Kontrgerilla (2009)
- Taner Akçam, Bir İmparatorluğun Sonu: Osmanlı ve Modern Türkiye (2000)
- Behice Bayır, Yüzleşme Zamanı: Türkiye’de İnsan Hakları İhlalleri ve Adalet Arayışı (2010)
© 2024, Bedri Yılmaz.
BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International
Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!